Hayatının basit hatları, gözüne görünen ürkütücü bir sahnenin ardından olabildiğine açılıp dünyaya yayılan Celbege'nin hayat yolculuğu... 3. Dünya Savaşı sırasında Dünya yaşanabilir olmaktan çıkmanın, belki de yok olmanın eşiğine gelmişken daha fazla saklanarak yaşam alanlarının daralmasına ve türdeşlerine zarar gelmesine izin vermekten bıkmış, evrendeki tek hayat yuvasını da yıkmaya kararlı olan insanoğluna haddini bildirmeye karar veren ejderhaların deliklerinden çıkarak savaşa katılması bütün seyri değiştirir. Savaş tüm olanlardan sonra insanlar arasında olmaktan çıkmıştır. Artık savaş insanlar ve ejderhalar, daha doğrusu ejdensanlar arasındadır. Kıtalar, levhalar yerlerinden oynamış, pek çok coğrafya sular altında kalmış, kimileri okyanusların dibine gömülmüştür. Ülke sınırları ve ırklar karışmıştır. Bütün cephaneler, bombalar, silahlar ve çeşitli enerji kaynakları ejdersanlar tarafından ya yok edilmiş ya da derinlere, yıkımdan sonraki durumla ulaşılamayacak kadar derinlere gönderilmiştir. İnsanların uzaktakiler ile iletişimlerinin neredeyse tamamen kesildiği dünyada yeni devletler kurulmuştur. 100 yıl boyunca ejdensanlar ve insanlar arasındaki mücadelenin yanına kurulmaya çalışan yeni devletlerin savaşları eklenmiş, bu uzun dönem sonucunda sınırlar yeniden çizilmiş, insanlar arası kısmi barış sağlanmış, bazı toplumlar huzura kavuşmuştur. Yeniden medeniyetin yükseltilmeye çalışıldığı dünyada olaylarımız bu 3. Dünya Savaşı'nın yaklaşık 150 yıl sonrasında geçmektedir. Celbege, bir yalanın fark etmesek de ne kadar ağır olduğu, bedelinin ise beklenenden ne kadar büyük olabileceğini zor yoldan öğrenecektir. Görevi ise nereden çıkacağı belli olmayan, tek başına onlarca insanın canını alabilen, üstün silahlara karşı koyabilen bir ejdensanı bulup öldürmektir.