"Sence acıların arkasında umut varmıdır? " Sorduğu soru ile elimdeki çakmağı döndürmeyi bıraktım. Bedenimin üşüdüğünü hissettim o an. Çakmağı döndürerek yaktım. Ardından söndürdüm. Yak... Söndür... Yak... Söndür... Yak... Söndür... "Yok" Çakmak elimden kayıp düşerken çakmak yerine hayallerimi düşündüm. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Ardından eğilerek yerden çakmağı aldım. Yanımda bir kıpırdanma oldu. Bana döndüğünü hissettim. "Var. Asi" Sesindeki umut bedenimi titretti. Bana biraz daha eğildi. Başımı döndürerek bana bakan gözlere baktım. Umut ve Pişmanlığı gördüm Kahverengi gözlerinde. Elimi tuttu ve hafifçe gülümsedi. "Acılarına umut olmaya geldim Asi." Kalbime giren ağrı ile elimi çektim. Gözlerine baktım. O gün çekip gittiğinde beni nasıl umursamadıysa şimdi bende onu umursamayacaktım. "Sen ne yaparsan yap. Acılarıma hiç bir zaman umut olmayacaksın." Çakmağı cebime atarak ayağa kalktım. Başını çevirip bana baktı. Göz göze geldik bir kez daha. "Hani insan öldüğünde ruhu bedeninden ayrılır ya." Duraksadım. Nefesini tutarak bana bakıyordu. "Sen O gün gittiğinde. Benimde ruhum bedenimden ayrıldı. Sen O gün giderek benim hayatımı, hayallerimi, yaşamımı ve umudumu da götürdün yanında." Arkamı döndüm ve ellerimi cebime atarak yürümeye başladım. Bu sefer ben onu arkamda bıraktım. ∆ "Her asker ŞEHİT olma umuduyla ister asker olmayı" Ama bazıları için farklıdır. Bazıları arkasında ailesini bırakarak gelir... Bazıları yalnız gelir... Bazıları acı çekmek istediği için gelir... Bazıları acılarını unutmak için gelir. Bazıları ailesinden ayrılmak istemez... Bazıları ailesinden kaçmak ister... Hayat BAZILARI için hep zordur. . . .All Rights Reserved
1 part