On altı yaşıma kadar bütün zorluklara tek başıma göğüs germek zorunda kalmış, kendimi kendi başıma büyütmüş bir kızdım ben. Yalnızlığa o kadar alışmıştım ki bir ailenin beni evlat edinmeleri zaten zor hayatımı daha da zorlaştırmıştı. Üvey babam Cem ve üvey annem Alya beni ailelerine katarak hayatımı nasıl mahvedebileceklerini düşünmemişlerdi bile. Oğulları Arda'nın bana yaşatacaklarından habersiz beni yanlarına almışlardı. Evim olacağını sandığım o ailenin sırtımdaki bıçaklardan bir başkasına sahip olacaklarını bilememiştim. Bilseydim de yanlarında durmaktan başka şansım hiç olmamıştı. Ta ki soğuk geçen şubat ayının o yağmurlu gecesine kadar. O gece öyle bir şey olmuştu ki bana başka bir şans doğmuştu. İşte tam şu an bir tarafımda beni yanlarına alarak berbat hayatımı daha da mahveden üvey ailem dururken diğer tarafımda da heybetli vücuduyla onu seçeceğime emin olduğunu belli eden bakışlarıyla bana bakan şansım duruyordu. Bu bir ayrımdı. Hayatımda ilk kez ipler benim elimdeydi ve seçimi ben yapacaktım. Bu ayrım da yapacağım seçimde benim geri kalan hayatımı belirleyecekti. "Seçimin ne olursa olsun, ben senin evin olacağım."All Rights Reserved