En karanlık zamanlar ışık yanınca başlar.
Yalan havuzunun ortasında ciğer dileneceksin onlara.
Soluğun kemiklerine baltayken anlayacaksın zamanla.
Rüzgar tenindeki yangını harlayacak mı, yoksa söndürecek mi?
Kananlardan mısın, kandıranlardan mı?
En iyi yalancılar maskelere ihtiyaç duymazlar.
Sen güneşli sabahlara kaç siyah sığdırdın?
Lades, bir oyundan daha fazlası.
On dokuz yaşındaki Marlis, kaybettikleriyle vedalaşmaya fırsat bile bulamayan bir genç kızken, hayatındaki yeni kayıplara kucak açacağı bir yolculuğa başlar.
Okul koridorlarındaki canavlardan ne kadar kaçarsa kaçsın onlara daha da çekileceğinin farkında değildir.
Yıllardır görüşmediği amcası Agâh ile yolları kesişen Marlis, hırsın yarattığı zevk ve yaşama duygusuyla zehir soluyup bambaşka yollara girer.
Yalanlar insan bedenine bürünüp boğazına yapıştığında yüzleşeceksin dünyanla.
Marlis Kartin.
"Kaybettiklerimi değil kendimi arıyorum."
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."