"Küçük isyanlar büyük devrimlere, inkılaplara gebedir Aladağ. Ve ben öyle devrimlerle sarsacağım ki bu imparatorluğu, başgösteren küçük isyanlarıma şükredecekler. Buna sen de dahilsin."
18/06/24 "Devrim" adlı kitabımın ilk yayın tarihi.
Kitabın bir kısmından alıntı:
"Devrim."
"Efendim."
"Ben hayatımda daha önce isminin anlamını bu denli taşıyan görmedim." Yüzüme doğru yaklaştı ve bakışlarını dudaklarıma sabitledi.
"Gelişin ve gidişin bir olmadı. Geldiğin gibi aklımda, duygularımda büyük devrimlere, inkılaplara sebep oldun." Nefesini yüzüme üfledi. Sigara kullanmadığına şu dakika emin olmuştum. Çünkü, ne olursa olsun sigara kullanan bir insanın nefesi böğürtlen kokmazdı. Evet, böğürtlen kokuyordu nefesi. Ve evet, 1.89 boyunda ve derin devlete bağlı bir adamın nefesinin böğürtlen kokması ironikti.
"Ve ben senden beri kendimi tanımıyorum."
Ve Aladağ, inan ben de senden beri kendimi tanımıyorum.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."