Yüzümü avuçlarının arasına aldığında içime doğan anlık korkuyla kendimi geri çekmek istedim ama yapmadım. O benim kocamdı, helalimdi. Korkmamın sebebi ise daha önce hiçbir erkeğe bu kadar yakın olmamamdı. Hele ki elleri yüzümdeyken korkum kat be kat daha da artıyordu.
''Artık benimsin. Benimlesin. Allah'ıma binlerce kez şükürler olsun ki seni, bana nasip etti.''
İçi gider gibi bakması ve sanki her an ellerinin arasından kayıp gidecekmişim gibi konuşması, beni mest etmişti. Ellerimi usulca kaldırıp bende ellerini tuttum ve başımı ellerine daha çok yasladım. Gözlerimi kapattım. Sanki aylardır susuzdum da, şimdi susuzluğumu giderecek olan kaynağı bulmuştum.
''Her sevgi veya aşk, temasla olacak diye bir kural kaide yok. Dokunmadıkça sevgi de olabilir. Sen benim bu süreç içinde gözlerimi kaçırdığım, temastan uzak durduğum ve mesafelerimin bedelisin. İnan bana, Allah, bizi birbirimize karşılaştırdığı için binlerce kez şükrediyorum. ''
**Kitabım İslami bilgiler içerir.
**Filistin-İsrail savaşı içeren bölümler vardır. İstemeyenler okumasın!
HEPİNİZE İYİ OKUMALAR 🥰🥰
Ares, sert ve soğuk bir gençtir. Elzem ise dilsiz ve içe dönük bir çocuktur. Sınıfa yeni katıldığında, Ares ona mesafeli yaklaşır, ancak Elzem'in naif ve sabırlı tavırları zamanla Ares'in kalbini yumuşatır. İki zıt karakter arasındaki bu ilişki, birbirlerini anlamaya ve içsel yaralarını iyileştirmeye yönelir. Ares, Elzem'in sessizliğinde kendi duygusal boşluklarıyla yüzleşirken, Elzem de Ares'in içindeki acıyı fark eder ve bir bağ kurarlar.