Bir gün Özün henüz 6 yaşında minik bir kızken ailesiyle mutlu bir akşam geçiriyordur. Ancak bu mutluluk kısa sürer. Çünkü birdenbire kapıları büyük bir hiddetle çalınır ve Özün'ün annesi Leya kapıyı açmaya gider fakat geriye dönemez. Annesi kapıyı açmak için gittikten sonra bir çığlık duyulur ve bu Leya'nın sesidir. Babası Fahri korkuyla kızını arkasına alarak annesinin yanına gider ve annesinin kanlar içinde, kafasının ayrılmış olduğu vücuduyla karşılaşır. Kimin yaptığını merak ederken polisi aramak için eve geri girdiğinde kızının orada olmadığını farkeder ve daha da çıldırır. Polisi arar ancak polis gelene kadar onu da canice öldürürler. Polis olay yerine intikal edince, orada iki adet ceset bulurlar fakat herhangi bir eşya, parmakizi bulamazlar ve bu olayın peşine düşerler. Kişilerin kızlarının da olduğunu öğrenince kızın kişisel bilgilerini ararlar ancak öyle bir kişi kayıtlarda bulunamaz. O sırada Okal çiftinin cinayeti hala gündemdedir. Aradan 15 yıl geçer fakat hala herhangi bir iz bulunamamıştır. Çünkü, bu cinayeti işleyenler, yani işleyen Behram Narende Özün'ün adını ve soyadını değiştirip kendi çocuğu olarak kayıtlara geçirmiştir. Bu adamın uzun bir suç kaydı vardır ve tüm dünyada kırmızı bültenle aranan bir seri katildir ancak mükemmel şekilde saklandığı için bulunamıyordur. Narende'nin bir oğlu vardır; Güney. Oğlunu çok seven Behram, çocukları asla öldürmediği için cinayeti işledikten sonra çocuğu da sahiplenip cinayetin üstünü örtmüştür. Çocukları büyüyünce onları da zorlu bir hayata başlatmak için eğitmeye başlamıştır. İleride çocukların kaderini elleriyle yazdığının farkında olmayan Behram, çocukların arasındaki ilişkinin de farkında olmayacaktır. "Tek gördüğüm kandı. Fazlaca kan. Çok fazla kan." Başlangıç Tarihi: 17.06.24All Rights Reserved
1 part