Kumsalın Hanımefendisi
  • Reads 176
  • Votes 16
  • Parts 8
  • Reads 176
  • Votes 16
  • Parts 8
Ongoing, First published Jun 19, 2024
Mature
1 new part
Derdini denize anlatan. Tek güvendiği yer kumsal olan Güneş Savcı.
Herkese uzatılmış fakat ona uzatılmayan eller. 

Ben Güneş'e el uzatmaya hazırım. Sizde hazır mısınız?
All Rights Reserved
Sign up to add Kumsalın Hanımefendisi to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
DİVANE ✔️ by selmakeskin_
58 parts Complete
"Küçük bir kız çocuğu gibisin." Soğuğun içime ilmek ilmek işlemesi gecenin ayazından değildi, onun buz gibi sözlerinden ürpermiştim. Gök yüzünde bizi seyreden yıldızlardan ziyade kendi ışığının aydınlattığı, o zehir karası delici gözlerine yerleşen alaylı parıltı ve söylediği son şeyle çileden çıkmıştım artık. İçimde lavlarını köpürterek sabrımın son demlerinde dolanan volkan patlamaya hazırdı, bu işin başka çaresi yoktu ve inceldiği yerden kopacaktı. Ben onun sayesinde çoktan büyümüştüm fakat o her seferinde inadına yapar gibi çocuk olduğumu savunuyordu. Beni bakışları, tavırları, hareketleri ve kelimeleriyle resmen eziyordu. Kalbimi eziyordu. "Çocuk falan değilim ben!" Diye bağırdım sonunda içimdeki ateşten okyanus çaresizce çırpınan benliğimi cayır cayır yakmaya başlarken. Aynı anda hem üşüyor hemde alev alev yanıyordum. Kendi içimde birçok imkansızı barındırıyordum. Sertçe yutkundum... Sesimi iyice yükselttiğimde tek bir mimiğimi bile kaçırmak istemiyormuş gibi dikkatle beni izlemeye başladı, artık gerçekten dayanamıyordum. "Çocuk değilim anladın mı? Değilim! Sana abi demek zoruma gitmeye başladığında büyüdüm ben!" Diye adeta haykırdım. "Duygularımı gizlemeyi öğrendiğimde büyüdüm! Susmayı öğrendiğimde, sessizce ağlamayı öğrendiğimde büyüdüm! Gözümün önünde başkasına dokunduğunda büyüdüm!" Ona ilk kez utanıp çekinmeden kurduğum bu uzun ve acımı haykıran cümleler tüm nefesimi tüketmişti fakat söyleyecek son bir sözüm daha kalbimin en ücra köşesinden saniyeler sonra çıkagelmişti. "Seni sevdiğim gün büyüdüm ben." Diye fısıldadı güçlükle soğuktan zangır zangır titreyen dudaklarım.
Kalbime Bıraktığın Tohum by minikumin
26 parts Ongoing
"Dicle ben, senin hastalarından olan Dicle Esendemir. Bunu da senin için yazıyorum Fırat. Muhtemelen defterin nereden geldiğini merak ediyorsundur. Bu yazıyla birlikte bunları öğreneceksin." Okuduğu ilk paragraf ile şaşkınca başını kaldırıp etrafına baktı Fırat. Az önce aldığı hastası tarafındandı ve kendisine hiçbir unvan kullanmadan hitap etmişti. Şüphesinde haklı mıydı gerçekten? Bu kadında bir şeyler mi vardı? "Defterin 16 yıllık bir geçmişi var ama bu yazı okuduğun zamandan çok da önce yazılmadı. Bu defter sende kalacak. Sen de boş olduğun müddetçe oku lütfen. Her sayfasında kendini bulacaksın, emin ol. Beni hâla tanıyamadıysan da şöyle yardımcı olayım: Malatya'dan Ankara'ya taşınmıştınız da başka bir okula naklini aldırdın ya sen. Ben işte o naklini aldırdığın okuldanım. Hiç fark etmiş miydin bilmiyorum ama sana hayranlıkla bakıyordum. Hayat ne kadar tuhaf değil mi? Karşıma seni yine bir bahaneyle çıkardı. Hem de bana daha yakın olabileceğin bir şey. Sen benim kalbime bir tohum bıraktın. Ben o tohumu suladım her gün. Senin bana hissettirdiklerinde suladım. Çiçek açmadı, kabuğunu bile kıramadı ama ben onu sulamaktan hiç vazgeçmedim. Sulamaktan vazgeçmem hayallerime olan inancımı yitirmem demekti çünkü. Şimdi yine inancım var o kabuğun kırılacağına dair. Rüyalarımda o çiçeğin açtığını görüyorum ama her seferinde farklı bir çiçek olarak açıyor. Ben çiçeği sadece rüyamda açtırabildim. Gerçekten açması için sana da ihtiyaç var. Ne olur tohumun çürümesine izin verme."
You may also like
Slide 1 of 10
DİVANE ✔️ cover
EKSTREM cover
TİRYAKİNİM  | YARI TEXTİNG cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
Lise aşkı AlEy 😍 ~Tamamlandı~ cover
Pamuk Şeker  |texting  cover
Takıntı cover
ÖĞRETMENİM cover
Kalbime Bıraktığın Tohum cover
Dönüm Noktası  cover

DİVANE ✔️

58 parts Complete

"Küçük bir kız çocuğu gibisin." Soğuğun içime ilmek ilmek işlemesi gecenin ayazından değildi, onun buz gibi sözlerinden ürpermiştim. Gök yüzünde bizi seyreden yıldızlardan ziyade kendi ışığının aydınlattığı, o zehir karası delici gözlerine yerleşen alaylı parıltı ve söylediği son şeyle çileden çıkmıştım artık. İçimde lavlarını köpürterek sabrımın son demlerinde dolanan volkan patlamaya hazırdı, bu işin başka çaresi yoktu ve inceldiği yerden kopacaktı. Ben onun sayesinde çoktan büyümüştüm fakat o her seferinde inadına yapar gibi çocuk olduğumu savunuyordu. Beni bakışları, tavırları, hareketleri ve kelimeleriyle resmen eziyordu. Kalbimi eziyordu. "Çocuk falan değilim ben!" Diye bağırdım sonunda içimdeki ateşten okyanus çaresizce çırpınan benliğimi cayır cayır yakmaya başlarken. Aynı anda hem üşüyor hemde alev alev yanıyordum. Kendi içimde birçok imkansızı barındırıyordum. Sertçe yutkundum... Sesimi iyice yükselttiğimde tek bir mimiğimi bile kaçırmak istemiyormuş gibi dikkatle beni izlemeye başladı, artık gerçekten dayanamıyordum. "Çocuk değilim anladın mı? Değilim! Sana abi demek zoruma gitmeye başladığında büyüdüm ben!" Diye adeta haykırdım. "Duygularımı gizlemeyi öğrendiğimde büyüdüm! Susmayı öğrendiğimde, sessizce ağlamayı öğrendiğimde büyüdüm! Gözümün önünde başkasına dokunduğunda büyüdüm!" Ona ilk kez utanıp çekinmeden kurduğum bu uzun ve acımı haykıran cümleler tüm nefesimi tüketmişti fakat söyleyecek son bir sözüm daha kalbimin en ücra köşesinden saniyeler sonra çıkagelmişti. "Seni sevdiğim gün büyüdüm ben." Diye fısıldadı güçlükle soğuktan zangır zangır titreyen dudaklarım.