"Bu iş diğerlerinden farklı. Bu kez senden birini öldürmeni istemiyorum, Karan. Sadece o kızı bana getirmeni istiyorum. Onu bul ve bana getir. Bunun için sana üç katı para ödemeye hazırım. Kızın kilosu kadar da altın vereceğim sana! Yeter ki onu bana getir!" Hırsla yakalarını tutarak onu duvara çarptım ve silahımı şakağına dayadım: "Sana söylemiştim! Sakın bana kadın işi verme demiştim. Seni uyarmıştım. Eğer verirsen önce senin beynine sıkarım demiştim. Hiçbir kadına el sürdürmem demiştim! O altını alıp senin götüne sokarım lan! Rahat bırakın kızı!" Korkuyla ellerini kaldırdı. "Ben bulamazsam başkaları bulacak. O kız servet değerinde, Karan. Peşine Sansar'ı takmışlar. Bugün yarın kızı bulur o şerefsiz. Ya ondan önce kızı sen bulursun ya da kızı harcarlar. Ben kızı sadece babasına teslim edeceğim ama diğerlerinin amacı farklı." dedi. Öfkeyle dişlerimi sıkarak ona son sözümü söyledim: "Ben bu işte yokum!" ... Amansız bir çabanın içinde kahroluyordum. Ben çelişkilerime rağmen tüm parçalarımı bir arada tutmaya çalışırken Karan bana şu sözleri söyleyerek tutunduğum son umudu da elimden aldı: "Sakın bana aşık olayım deme! Bana hiçbir umudunu bağlama. Ben masallardaki o beyaz atlı prens değilim. Ben ne yaşıyorum ne de ölüyüm. Ben bir nevi yaşayan bir ölüyüm!" Yayınlanma tarihi: 19 Haziran 2024