2 parts Ongoing ~14'12'2024~
"Son 20 saniye," dedi dudaklarındaki küçük tebessümle, ama gözlerinde yılların birikmiş acısı vardı.
"Hazırlanın," dedi, asla değişmeyen o katı sesiyle. O an ne geçmişi ne de geleceği düşünüyordu, sadece bu anın acısını hissediyordu.
"Son 5," bu saniye bir insanı hayatından silmek için ilerliyordu. Zaman, hayatın ne kadar kıymetsiz olduğunu bir kez daha hatırlatıyordu.
"4," kana kan, alınan cana karşı alınacak bir can vardı.
"3," savaşa savaş, her yara bir iz bırakacak, her öfke bir yankı uyandıracaktı.
"2," intikama, intikam... Beni içimden tüketen bir kıvılcım gibi, her şeyi yakıp kül ediyordu.
"1," an geldiğinde ne korku kaldı ne de pişmanlık. Sadece bir yemin vardı, o da adaletin yerini bulacağıydı.
Bir an saklandıkları yerden çıkmalarıyla adamın gözleri hemen onları buldu. Gözleri korkuyla büyümüştü bu manzara yıllarca istediği intikam ateşini dahada körükledi Gözleri yanındaki kıza kaydı kız, dehşetle açılmış gözlerle onlara bakıyordu içimde birşeylerin kırıldığını hissetdi ama asla durmayacaktı.
"Yıllar sonra," dedi, yılların birikmiş acısını kusarak, "yeniden tanışmak bir onurdur, Hakan Aksoy." Acımasızca gülümsedi ve silahını kıza doğru tutdu.
Her şeyin acısını çıkaracaktı. Hayat ona ne kadar acı verdiyse, oda o acıyı geri alacaktı. Ama bir şey unuttumuşdu: Acı ne kadar büyükse, bedeli de o kadar ağır olur.
ॐ
"Zaman geçse de, kalpten silinen hiçbir şey geriye dönemez," dedim içimden, ama dilim söylemekten korkuyordu. "Bazen geçmişi affetmek, geleceğe umut bırakmaktan daha zordur," diye düşündüm. "Ama her yara, bir gün iyileşir, yeter ki doğru zamanı bekleyelim," diye ekledim içsel bir huzurla. Bu, bir son değil, bir başlangıçtı belki de.
"Sevgi, bir insanın kalbine dokunmaktan çok, onu anlamakla başlar," dedim içimden. "Ve bugün, belki de kendi kalbime dokunmam gerekiyordu