İzmir'in hareketli ve kalabalık sokaklarından ayrılmak, Merih için düşündüğünden daha zor olmuştu. Babasının ani kararıyla köylerine taşınma süreci, onun zaten kırılgan olan ruh halini daha da altüst etmişti. İzmir'deki modern ve hızlı yaşam tarzından, köyün sakin ve geleneksel dünyasına adım atarken, Merih kendini tamamen yabancı bir yerde bulmuştu. Taşınmanın ilk günlerinde, yeni evlerindeki sessizlik ona huzur yerine derin bir yalnızlık hissi getirmişti.
Köydeki ilk günlerinde, Merih'in tek tesellisi babasıyla olan sohbetleriydi. Ancak, yeni bir çevreye alışmak, onun için hiç de kolay olmayacaktı. Her ne kadar babası, ona destek olmaya çalışsa da, Merih'in kendi iç dünyasında verdiği savaş, onun bile anlayabileceğinden daha derindi.
Kardeşi Mert için gittiği bir barda seçtiği bir adamdan hamile kalmayı planlayan Duru'nun tek amacı doğacak olan bebeğinin kardeşine nefes olmasıdır.
Duru amacına ulaşır fakat bilmediği şey ise seçtiği adamın karanlık dünyasıdır.