Hayattaki karmalarımız ensemizdedir her daim. Yaptığımız tüm eylemlerin bir karşılığı vardır ve bazı şeylerin bedelini ödemek zorunda kalırız üstünden kaç hayat geçerse geçsin. Sosyal medyanın en çok tanınan simalarından biri olan Akasya Peri, bir anda gizemli bir kayıp olayıyla karşı karşıya kaldığı zaman ise hangi eyleminin cezasını çektiğini bilemez bir vaziyetteydi. Bağımsız bir büroda çalışan Dedektif Giray, senelerdir kendisinden herhangi bir ize rastlanamayan denizcinin terk edilmiş teknesinde Akasya'ya ait parmak izinin bulunduğu bir kolyeyle beraber genç kadının kapısını çaldığı zaman, işler ikisinin de hiç tahmin edemeyeceği kadar sarpa sarmış durumdaydı. Ancak asıl sorun, Akasya'nın kayıp denizcinin adını dahi daha önce hiç duymamış olmasından da öte, kayıp denizciye dair hiçbir resmi kayda ulaşılamamasıydı. Gizemli ve bağımsız yürütülen bu kayıp dosyasında karşı karşıya gelen dedektif ve genç kadın, henüz ne gibi bir hikâyenin içine daldıklarından haberdar değildi. Artık ikisi de tüm hayat borçlarını ödeyecek, karmalarını temizleyecekti. Denizlerin hırçın dalgaları kıyıya vurdu, dalgaların derinliklerinde bir aşk kayboldu ve gizemli bir ses yükseldi kayalıkların ardından: "Dalgalar seni yutarsa bir gün, sana suda nefes aldıran aşkı hatırla."
3 parts