Bir kadın, tek istediği kahkaha atmak olan. Ve bir adam, yapması gereken o kadının kahkahasını söndürmek olan.
Rüya Dağdelen, hayatına bir anda dahil olan o yabancıya karşı zihninin içindeki o çukura düşmüştür. Güven kelimesinin tanımını bile unutmuşken tek istediği, hayatında yer eden bir katilin yüzünde yıllardır asılı kalmış o gülümsemeyi soldurmamasıdır.
Aktuğ Tufan Atakul ise, yalnızlığıyla başa çıkamadığı için ona aile olmuş insanların yanında kalabilmek adına belirli zorluklara göz yumar ancak bu zorlukların, onun karşısına parlak bir ay ışığı çıkarıp onu ışığıyla parlatacağından habersizdir
Fakat asıl sorun, iki tarafın da bilmediği çok büyük sırlar, kum saatinin derinliklerine gizlenmiştir ve kimse istemese bile bir gün, mutlaka gün yüzüne çıkacaktır.
Neticede her kum saati bir gün kumunu tamamen akıtır.