Mavi, sakinlik ve huzur anlamlarına gelirmiş. Ne kadar güzel! Keşke benim de tanımım bu olsaydı. Merhaba diye girmeyeceğim söze. Tam tersi hoşça kal diyerek gireceğim. Neden mi? Boş verin... Ben Mavi GÖKYÜZÜ. Şu an belki de bazılarınız gülüyordur. Haklısınız. Ama bir düşünün mavi gökyüzünü... Ne kadar güzel değil mi? Sizin için! Ben bazılarınızın aksine maviden ve gökyüzünden nefret etmişimdir. Hayat benim için çok karmaşık. 21 yaşındayım ve yaklaşık 10 yıl 28 gün önce annem ve babamsız kaldım. Ah hayır, onlar kesin olarak öldü sayılmazlar. Kayıplar. Belki erken diye düşünebilirsiniz ama ben o zamanlar girdim belalı işlere. Babamdan miras kalmıştı bu görev bana... Büyük ihtimalle 11 yaşındaki bir çocuk neyi nasıl yönetebilir ki diyorsunuzdur. Öyle düşünmeyin. Gelin size buraya kadar nasıl geldiğimi anlatayım fakat geçmeden önce bazı bilgileri de atlamayayım. Babam bu belalı işlerin içindeyken en düşük konumdaydı. İflas ediyorduk sanki. Her şey babam ve annemin kaybından sonra başladı.
1 part