Toprak çatlamıştı çığlıklarıyla. Gökyüzü, ay ve simsiyah gece şahit olmuştu ölümünün ilk günlerine. Babasını düşünmüştü en son, ona anlattığı o kırlangıç masalını.
"Kırlangıçların ömrü altı ay sürer, " diyen sesi dolaşmıştı beyninde.
Tam da kırlangıç zamanında katledilivermişti bütün hayalleri, fırtınaya tutulmuştu küçücük bedeni. Henüz 16 yıllık yaşamı bir kırlangıç fırtınasıyla sıcaklarını yitirmişti. Dudakları morarmıştı, buz gibiydi teni. Kalbi ise çoktan çekip alınmıştı yerinden parçalara ayrılarak. Cehennemin ilk günlerinin habercisiydi yaşadığı bu acı. Gülçiçek çok sevdiği kekik kokulu dağlarında ruhunun derinliklerine kadar hunharca katledilirken; örselenmiş acıyla iki büklüm olmuş beyaz teni, herkesin biraz "faili" olduğu "meçhul" bir cinayetti şimdi.
@phaselis70
Yavuz üç çocuğunu ve eşini gözlerinin önünde kayıp eder. Şizofreni başlar ve ressam bir genç çocuğu en büyük oğluna benzetip kaçırı. Ona kendi oğlu gibi davranır