Bir ölüm beş yıkım yaratmıştı. Bir ihanet beş masumiyet'e sebep olmuştu. Bir mezar beş azrail doğurmuştu. Bir katil beş canavar yaratmıştı. Katil doğup, canavar öleceğimi bende bilmiyordum. Ama bildiğim tek bir şey vardı; masum doğmamıştım, masum da ölmeyecektim. Ben sadece soğuk bir cehennemdim.
Zemheriydim.
Ve tek bir gayem vardı; beni kor ateşlerde yakanları, mabedim de donduracaktım.
~ "Ben bu cehennemde doğmadım. Cehennem benim içimde doğdu. Anlıyor musun beni ?" Beni yakan güzel gülümsemesi her zamanki gibi dudaklarındaydı. Onu daha fazla gülümserken görmek için bir çok şeyden vazgeçebilirdim.
"O cehennem ben miyim ?" Hayır demek istedim. Cehennem olmayacak kadar cenneti vaad ediyorsun demek istedim ancak bunu diyemeyecek kadar ziyadesiyle mahvolmuştum.
"Evet. Ve ne istediğini bilmeyecek kadar gözün dönmüş." Kafasını iki yana salladı. Kızıl gözleri beni ablukası altına almıştı bile. Sahi bir insanın gözleri nasıl kor kızıl olabilirdi ? Bilmiyordum.
"Sana gelecek vaad ediyorum. İstemiyor musun sahiden ?"
Vaad ettiği geleceğin, kendisinin sonu olacağını nereden bilebilirdik ki ?
"Vaad ettiğin gelecek benim sonum olacak." Umutsuzdum son 6 aydır olduğu gibi oturduğum yatakta ölümü bekliyordum. O ise idam mahkumu ya Umut vaad ediyordu, sonunu bilmeden.
"Zemheri, seni kurtarmak istiyorum. kaybedecek hiçbir şeyin kalmadı zaten." Elleri yüzümü avuçlarının arasına aldı. Beni kandırmaya çalışıyordu, peki ben denen ona kanmak istiyordum?
"Haklısın." dedim. Kaybedecek hiçbir şeyim olmadığı gibi şansımı denemekten başka da bir şeyim yoktu. "Kabul ediyorum."
Beni canavara çevirip onu yok edecek teklifi, kabul ettiğimde onun ölümünü de kabul edeceğimi bilemezdim.
Kötü giden hayatımda, geriye kalan tek şey acılarımdı.
Birce Sağlam, Diyarbakır'da görev yapan bir Türk askeridir. Kendisine gelen telefonla, ''Pençe'' isimli özel bir time alındığını öğrenir. Görev için gittiği Hakkari'de hayatının aşkını bulacak, aynı zamanda geçmişten gelen bir gölgeyle savaşacaktır.
"Bir ülkü uğruna geçen bunca sene, bir ülke uğruna çekilen bunca çile. Sen asker, bu bayrağın alltında nefes aldığın sürece, değişemezsin şu Türklüğünü hiçbir şeye."