Yeliz Akarsu. Arkadaşlarının deyimiyle Liz. Hayattaki tek gayesi rahatsız edilmeden okulun müzik odasındaki gitarı çalmak ve şarkı sözleri yazmak. Hayaller ve gerçekler arasında sıkışıp kalmış,kafası karmakarışık bir genç kız. Ayrıca bunlar yetmezmiş gibi bir de onu zorla istedikleri kalıba sokmaya çalışan bir ailesi var. Haruki Nakamura. Müzik grubundaki sahne adıyla Haru. Grubun pembe saçlı çılgın solisti. Japonya'nın ışıltılı kalabalığından kaçıp Türkiye'ye sığınmış. Konser için Türkiye'ye gidecekleri söylendiğinde bunun, müziği bıraksın diye onu tehdit eden babasından kaçmak için harika bir fırsat olduğunu düşünmüştü. Ama kendini başka bir aile trajedisinin içinde bulacağını nereden bilebilirdi ki? Liz ise bu çalkantılı hayatında kendini yapayalnız hissederken karşısına Haru çıktı. Genç kız en karanlık dönemlerinde birini yaşarken adı gibi Haru da ona güneş gibi geldi. Kışın en soğuk günlerinde yüzünü gösteren bir kış güneşi gibi. Ruhundaki ayaz ilkbahara döndü birden. Birbirinden farklı kültürlere sahip bu iki genç hayatlarındaki fırtınalarla boğuşurken birbirlerine destek olabilecekler miydi?