Tavla Beni (51 gün) | Soukoku

"Sen? Beni tavlamak?"

Chuuya güldü, bu nadir görünen anlardandı ve çok sürmeden tekrar ciddileşti. "Sen beni anca kusturabilirsin." Aynalı masanın üstündeki kadehi kavrayıp dudaklarına götürdüğünde, Dazai'yi dünkü kızla basmış olmanın verdiği siniri biraz olsun saklayabilmeyi diledi.

"Zor değilsin," Dazai onun elindeki kadehi alıp tam ruj izinin olduğu yerden içerken ifadesizliğini korudu. "Belki biraz garip ama bugün senle uğraşasım yok." Bıkkın bir nefes verdi, arkasını döndü ve çıkmak için kapıyı açtı.

Chuuya gizli görevde giydiği kırmızı elbisenin yırtmacını havaya kaldırıp bacak kemerine sıkıştırdığı bıçağı çekti ve kahvelinin kendine bakması için onun tam yanındaki duvarı hedefleyerek attı, "Uğraşsana benle."

Beklediği gibi olmadı. Kahveli, arkası dönükken bıçağı havada yakaladı ve duvara saplanmasını engelledi. Alt dudağını yaladı ve düşmanına yüzünü döndü.

"Sadece 51 gün," Siyahlar buz mavilere meydan okudu. Dazai çaldığı bıçağı kendi kemerine sıkıştırdı ve elindeki kadehi daha sıkı kavrayıp ilerlemeye başladı. Her adımda aralarındaki mesafeyi biraz daha kapattı ve ayakkabılarının uçları birbirine değince durdu. "51 gün içinde seni tavlayamazsam, istediğin şeyi yapmana izin vereceğim."

Chuuya derin bir nefes alma ihtiyacını bastırdı ve sıkışan kalbini her zamanki gibi görmezden geldi. "Neymiş o istediğim şey?" Fiziksel yakınlığın verdiği hararetle istemsizce çattı kaşlarını.

"Beni öldürmek..." Dazai gözlerini kaçırmadan sırıttı, işaret parmağını kadehin içine soktu ve şaraba bulaştırdı. "Ama tavlarsam ben kendi istediğim bir şeyi yapacağım," ıslak parmağı kadehten çıkardı ve kızıllının burnuna bastırdı. "Seni öpmek."

Tw: Her şey dahil.