Ailevi sorunları yüzünden Eskişehir'den ayrılıp, on dokuz yaşında Fransa'ya taşınan Bade, hayatı boyunca unutamadığı çocukluk aşkı tarafından izlere kapılır. Onu bulmak ister. Bunun için ne kadar çok çabalasa da en sonunda umudunu kaybeder. İlgilendiği spor dalı olan boks, eğitimi için Türkiye'ye sadece iki haftalık geri döner. O sırada hiç beklemediği şeyler başına gelir. Ve hiç beklemediği şekilde monoton hayatı kaosla dolmuştur. Aslında büyük bir gizem içeren geçmişi, peşinde bilinmedik sebeplerden dolayı bir mafyanın olduğunun habercisidir. Tüm bunlar yaşanırken dokuz yıldır hasret kaldığı aşkıyla karşılaşır ve aşkının peşinden sürüklenir. Aşkının ondan geçmişindeki büyük bilgileri saklaması hayal kırıklığına uğramasına neden olur. Gerçekler ortaya bir kum misali ortaya dökülürken Bade'nin ölmüş babası yüzünden Bade, MİT ile iş birliğine gitmek zorunda kalır. Ve bu işi daha da karmaşıklığa sürer. Tüm bunlar yaşanırken kalpler durdurulamaz. Ve ikiside birbirine karşı koyamaz.
Bunca yıl kaçtığı bir aşktı bu.
Bu kitapta geçen; kişi, yer, olay, zaman, kurul ve kurumlar olmak üzere hepsi birer kurgudan ibarettir. Hepsi birer hayal ürünü olmakla birlikte, gerçekliği yansıtmamaktadır.
Her şey ölümle harmanlanan nefretle başladı. Ölümün santim santim yaklaştığı adımları takip eden ruhu , beyaz sayfaya inen mürekep darbesi kadar sertti.
Ruhumda alevlenen yangınlar , tenimde ki yanık kokusu , deride birer iz bırakıyordu.
Neydi benim suçum?
Tadına baktığım tüm duygulardan hangisiydi bana ihanet eden ?
Nefret ?
İntikam ?
Aşk?
Aldığım soluğu cehenneme çeviren hayatım , sırtıma inen bıçak yarası kadar acıtıyordu.
Ben Mara Alkan
İntikam uğruna kendimi feda eden , göğsümde ki yarayı hiç uğruna öldürdüm .
Dokunduğum her insanın elime bulaşan kanı , bir göl olup beni dehlizlerde ölüm uykusuna yatırdı.
Kazanmak için ruhumu şeytana sattığım davam uğruna, kefene sarılan beyaz örtünün içinde geçmişimin acı çığlıkları yankılandı.