Günün birinde, on farklı kişi, Una Nancy Owen adında birinden bir mektup alır ve Zenci Adası'ndaki gösterişli bir malikaneye davet edilirler. Konuklar, Owen adındaki kişiyle nerede tanıştıklarını bir türlü hatırlayamazlar ama söz konusu daveti çeşitli nedenlerle kabul ederler. Ancak adaya vardıklarında onları bir sürpriz beklemektedir: Ev sahibi ortalarda yoktur. Adada onları bekleyen yalnızca karı koca olan iki görevli vardır. İşin diğer bir ilginç yanı bu çiftin de adanın sahibini hiç görmemiş olmalarıdır.
Aynı günün akşamı, akşam yemeğinin ardından misafirler aynı odada sohbet ederken gramofona konulmuş olan plak çalmaya başlar ve ev sahibinin sesinden geçmişte neden oldukları ölümlerden dolayı suçlu bulundukları ifade edilir. Plak bir yargıcın mahkemede konuşması şeklinde çalmıştır. Bu olay ortamı bir anda gerer ve konuklar, kendilerine bir eşek şakası yapıldığını düşünerek ertesi gün adadan ayrılmaya karar verirler. Ancak...
Huzurla yaşadığın evinde yalnız mısın gerçekten?
Hiç tanımadığın ve sokakta gördüğünde yüzünü çevirdiğin biri ile paylaşmak ister misin?
Peki ya onu sevmeye ne dersin?
Bu, evsizlerin değil, bunu sanata dönüştüren köstebeklerin hikayesi...
❥
h.k. gümüş