Aşk-ı Berdel

Bazen hayatımızda her şey öyle inişli çıkışlı ilerler ki biz aydınlığın ne demek olduğunu anlayamadan karanlığa gömülürüz. Bir yanının yandığına üzülürken diğer yanının donduğuna şahit olursun. Gözlerini bir siyaha açarsın bir de beyaza.

O gözlerini karanlığa açmıştı. Zerya Dinar onun için canından vazgeçebilecegini düşündüğü abisi Mirza Dinar Karanoğlu aşiretinin ağası Reşat Ağa'nın kızı Sare'yi kaçırması ile hayatı tepetaklak olmuştu. Tüm hayalleri yıkılmış mutsuzluğa sürüklemişti.

Ağa, kız kardeşinin kaçışı sonrası derin bir yalnızlık ve öfke içinde kıvranmaya başlar. Herkes onun güçlü ve kararlı bir lider olduğunu düşünse de, içinde bir boşluk hisseder. Planları bir bir altüst olmuş, toplumun beklentileri ve ailesinin onurunu koruma sorumluluğu ağır bir yük haline gelmiştir.

Evliliği, mecburiyetten doğmuş bir bağdır. Zerya' nın varlığı, ağa için sürekli bir hatırlatmadır; Evliliği bir zorunluluk olarak görürken, karısının ihmali onu daha da öfkelendirir. Kız kardeşi cesaretle özgürlüğünü ararken, ağa kendi tutsaklığını sorgular. Bir yandan sorumluluklarını yerine getirmeye çalışırken, diğer yandan kalbinde yanan tutku ve isyan duygularıyla mücadele ederken bulur kendini

Aşk, ruhun en yüksek melodisi; nefret ise onun en acı disonansı

Başlama tarihi :20/10/2024