"O gün çekip gitmeseydin o zaman herşey değişebilirdi"dedi Araz sakinliğini koruyarak hâlâ delicesine sevdiği kadına. "Anlamıyorsun beni aptal hadi duymuyorsun gözlerindemi görmüyor gözlerimdeki aşkı"dedi Doğa kalbinin çırpınmasına aldırış etmeden. "O zaman söyle artık şu siktiğimin sebebini Doğa.Senin benden ayrı aldığın her nefes için kahroldum ben söyle,söyleki artık nefesimde boğulmayayım"dedi Araz. "ÖLDÜRECEKLERDİ SENİ TAMAMMI.ARABANDA EVİNDE ÜSTÜNE GİYDİĞİN CEKETTE BİLE DÜZENEK VARDI!ŞİMDİ KARŞIMA GEÇMİŞ NEDEN GİTTİN DIYOSUN. KORKTUM ÖLECESİYE KORKTUM SENİ KAYBETMEKTEN.O PİSLİK ADAMLA EVLİ OLMAM BANA DOKUNDUĞU ANLAMINA GELMİYOR ANLIYORMUSUN BENİ LANET HERİF. BEN ONUN YANINDA SENİN İÇİN KALIYORKEN SEN SANA İHANET ETTİĞİMİ DÜŞÜNÜYORSUN"dedi Doğa sinirini Araz'dan çıkarırcasına. "S-sen nasıl yani ama sizin çocuğunuz var?"dedi Araz anlamazca. "Gerizekâlısın Araz duyuyormusun beni gerizekâlısın.O çocuk benim çocuğum değil aptal.Bir Binbaşısın fakat bunu anlamayacak kadar tecrübesizsin"dedi Doğa gücü tükenerek. "Gel herşeye yeniden başlayalım yosun gözlüm.Bütün kötülükler ardımızda kalsın.Hadi ver bana elini"dedi Araz elini sevdiği kadına uzatırken. Doğa bir Araz'ın eli bir gözleri arasına bakarak mekik dokuyordu.Tutmalımıydı o eli? Girmelimiydi yeniden bu aşk girdabının içine?Yeniden nasıl güvenecekti ona?Eskisi gibi sevebilecekmiydi? Kararsızdı ve bu bilinmezlik onu intihara sürükleyecek cinstendi.Şimdi bir seçim yapmak zorundaydı.Ya o eli tutup tertemiz bir sayfa açmak,ya da buradaki cehenneminde ölümü beklemek... Hiçbir kurgudan alıntı veya çalıntı değildir!