Kelebek Tepkisi
  • Reads 54
  • Votes 13
  • Parts 2
  • Reads 54
  • Votes 13
  • Parts 2
Ongoing, First published Jul 11, 2024
2024 8 Ağustos tarihi. İki kişinin de kaderinin bir anda rayından çıktığı zaman. 
Saat 12.46 trafik kazası.
Saat 13.09 ilk karşılaşma.
Ve saat 00.00 her şeyin sarpa sardığı an.

Nergis Ova,
26 yaşında hayatının en önemli kararını verdi.
O masada 'Evet' dedi.
Sonrasında yaşayacaklarını bile bile tekrar 'Evet' der miydi?
All Rights Reserved
Sign up to add Kelebek Tepkisi to your library and receive updates
or
#289kafe
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
38 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
57 parts Ongoing
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
You may also like
Slide 1 of 10
YALANCI ŞAKAYIK  cover
SİYAH BEYAZA KÖRDÜĞÜM cover
🌼PAPATYA 🌼(Düzenlenecektir) cover
İMDADIM cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
KARANLIĞIN GERÇEKLERİ cover
YAKALA cover
GECENİN İZİ cover
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) cover
SARRAF cover

YALANCI ŞAKAYIK

13 parts Ongoing

Bir odaya girdiğimde etraf oldukça karanlıktı bu yüzden hızlıca pencereyi bulup pereleri kapattım ve hemen ardından ışıkları açtım. Ama doğru odaya girdiğimi sanmıyordum. Çünkü nakit paranın bir misafir odasında saklandığını daha önce hiç görmemiştim. Ve inanın bana bu konuda oldukça fazla deneyimim vardı. Bu odada işe yarar çok şey vardı ama şimdi yanımızda götürebileceğimiz tek şey nakit para ve takılardı. Bu yüzden ışığı kapatıp odadan çıktım. Ve bu kez şansımı başka bir odada denedim. Kapıyı açar açmaz burnuma dolan tıraş losyonu kokusu öğürmeme sebep oldu. Bu kokudan nefret ederdim. NEFRET EDERDİM. " Zenginlerin daha güzel kokulu tıraş losyonu olduğunu düşünürdüm. " Ayrıca bu ev dünden beri kullanılıyor muydu . Kokunun hâlâ bu kadar yoğun olması şaşırtıcıydı. Pencereye ulaşmak için attığım ilk adımda ayağıma takılan şeyle öne doğru savrulurken yatağın üstüne düştüm. Yatağın üstünde taş gibi sert olan ve az önce lanetler okuduğum tıraş losyonu kokusuna sahip bir şeyin üstüne düştüm. " Ah!" Diye inlerken ellerimle üstüne düştüğüm şeyi kontrol ediyordum. " Beni taciz etmeyi ne zaman bırakacaksın!" Bu ses kesinlikle bana ait değildi. Çünkü bu kadar seksi ve derinden gelen bir sese sahip olsam bundan haberdar olurdum.