Karadenizin hırçın dalgalarından doğan, bir çocuk. Kaderi gene karadenize kalmış, hayatını derin dalgaların doğurduğu şehrin uçsuz bucaksız dağlarına göre seçmiş kara kaşlı, kara gözlü, yiğit, mert bir delikanlı...
Ailesini doyurmak için çabalamış, okulundan, hayatından mahrum kalmış, ismi anlamını kapkara gözlerinde bulmuş bir kadın. Kalbindeki ışık gözlerinde doğmuş. Ölüp yeniden dirilmiş bir kadın.
İstanbulun, tenha yollarının arasında doğan sıcak bir mahallede karşılaşsalar ne olur? Kapkara gözler birbirine tutulsa? Işıkda karanlık kalsalar? Sesin içinde sessizliği doğursalar ne olur? Elzem olur. En gerekli olur, vazgeçilmez olur...
Elzem ,yüreğini yakan iki gencin tek kaçış noktası ve aynı zamanda tek karanlığın aydınlattığı bir yol olacaktır. Elzem yürekleri kavurup, sevdayı biçare bıracaktır Elzem pes etmemekdir, vazgeçmemekdir.
Yağız gülümseyerek baktı sevdiği kadının kıvrık kirpiklerinin arasında parlayan kehribar rengi gözlerine. Kendinden emin duruşu ve isabetli kararları ile bundan sonra ona yol gösterecek nadide bir çiçekti bu kadın. Bir kez daha aşık oldu sanki. Bir adam aynı kadına kaç kere aşık olabilir diye düşündü. Bunun net bir cevabı yoktu. Karşısında Elif gibi bir kadın varsa cevabı sonsuz kez olabilirdi.
...
Kendini çocuklarına adamış dul bir kadın... O kadına kazara aşık olan olağanüstü yakışıklı bir adam...
Erkek güzeli Yağız aşkını ispat etmek için çabalarken kendini sırlarla dolu bir dünyanın içinde bulur...