GÖZYAŞLARIN ARDINDAKİ;İHANET,İNTİKAM ve MUTLULUK
  • Reads 218
  • Votes 13
  • Parts 5
  • Reads 218
  • Votes 13
  • Parts 5
Ongoing, First published Apr 15, 2015
Atatürk İlköğretim okuluna giden Erkan ilkokul 5'e kadar orda okur ve 5. sınıfın 2. dönemi okulun aldığı karar ve evinin uzak olması nedeniyle evlerinin yakınlarına yapılacak YİBO adlı büyük bir okula gitme kararı alır. Bu karar kesinlikle onun için dönüm noktası olacaktır. Ve o okulun herşeyi eksiksiz tamamlandıktan sonra Erkan gibi birçok öğrenci de oraya gitmek için yola çıkar. Erkan çok heyecanlıdır ve onun gibi birçok öğrencide heyecandan onca yolu nasıl çıktıklarına anlam veremezler.
     Sonunda varırlar. Gördükleri o muhteşem okula büyülenip kalırlar. Ne de olsa gittikleri okul Türkiye'nin en büyük 4. okulu sayılmaktaydı. Okul içine giren kafile, bir süre sonra eski sayılan okul müdürünün yeni okul müdürüne '' bunlarda bizim tayfalar '' demesiyle durakladı. Yeni müdürümüz ile tanışırken, birçoğunun yanakları masumluğundan olsa gerek kızarmıştı. Yeni okul müdürümüzün isminide Ahmet olduğunu öğrenmiştik sonradan.
     Daha sonra o muhteşem okulu gezdirmeye başlayan Ahmet bey sevgi dolu gözlerle bize tabiri caizse okulu tanıttı. Erkan şaşkınlıkla etrafına bakıyordu. Çünkü önceden böle bir okul görmemişti. Ahmet bey okulu gezdirdikten sonra bizi sınıflarımıza yerleştirdi. Yerleştirdi derken hepimiz aynı sınıftaydık. Etrafına şaşkınlıkla bakınan Erkan, öğretmeninin gelmesiyle son buldu. Hepimiz ayağa kalkmıştık saygıdan olsa gerek. Oturduktan sonra hepimiz, öğretmenimizin ağzının içine bakıyorduk. Bakmakta ne kelime '' kendini aşağıya at '' dese atlamayacak kadar da gözümüz açıktı.
     İlk olarak birbirimizle tanıştık. Erkan gözüne birini kestirmişti bile. O saf saf etrafına bakınan Erkan'a ne olmuştu? Bazılarımız heyecanlarımızı atmıştı ama Erkan atamamıştı. Bunun nedeni ise Erkan'ın tanışırken ismini duyduğu Fatma adındaki güzel akıllı bir kıza gönlünü kaptırmasıydı. Zaman ge
All Rights Reserved
Sign up to add GÖZYAŞLARIN ARDINDAKİ;İHANET,İNTİKAM ve MUTLULUK to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
Aşk'a Direniş  by Jutenya_
44 parts Ongoing
Heja güzelliği ve cesaretiyle Amed'e nam salmış kadın. Ağir yakışıklılığı ve bastığı yeri titreyișiyle Amed'in saygı duyulan ağası... Kadın çok sevdi ve sevdiği adam için ailesini herkesi karşısına aldı. Adam çok sevdi... Sevdiği kadın için ölüme gider gibi Karadağlı konağına girdi. Tüm olumsuzluklara rağmen ikisi el ele tutușup herkesi arkalarında bırakıp çıktılar. Aradan geçen 3 yıl sonra hüküm verildi. Ağanın soyu devam etmeliydi ve Keje üstünde ki beyaz gelinlikle... Düğünlü davul zurnalı bir şekilde Mirakan konağına giriş yaptı. Heja aklını yitirdi göğsü sıkıştı... Hayır kocası onu seviyordu yapmaz dedi. İnsan gözüyle gördüğüne kalbiyle inanmak istemiyordu. Heja inanmak istemese de her şey bütün gerçekliğiyle ortadaydı. Mirakan konağında acı bir gerçek... Kuma! Bu kitapta Amed'e nam salmış güçlü ve asil kadın Narin Karadağlı var. Ben hem okuyacağım, hem de sevdiğim adamla evleneceğim deyip töreye aşirete baş kaldıran Narin Karadağlı var. Bu kitapta sevdiği adam için herkesi karşısına alıp, ihanete uğrayan Heja Karadağlı... Bir kadının en güçlü isyanı. Bu kitapta sessiz çığlıklarını duyuramayan sevdiği adamın abisine eş giden Berfin Mirakan var. Ve bu kitapta sevdiği kadın için herkesi karşısına alan sabrın sadakatin en güzel hali Ömer Mirza Karahan var. Heja güzelliği cesareti ve asiliği ile Amed'e nam salmış kadın! Ağir yakışıklılığı bastığı yeri titreyişiyle Heja'nın kalbini fethetmiş adam! Hazar Karadağlı sevdanın en güzel tonu... Sevdiğim kız mutlu olsun varsın bensiz nefes alsın diyen genç yağız bir delikanlı. Onun mutluluğuyla bende nefes alırım diyen bir adam. Mirakan konağına düşen bir ateş kuma gelen Keje Mirakan... senin yapamadığını ben yapmaya geldim dedi, karşısında ki kadını yaktığını bilerek. Bastığı yer alev alıyordu. Kurgunun t
GECENİN İZİ by hisssizyazar
37 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
Fındık Tarlası cover
İMDADIM cover
ZORA SARILDIK/TAMAMLANDI cover
Aşk'a Direniş  cover
GECENİN İZİ cover
🌼PAPATYA 🌼(Düzenlenecektir) cover
Kara Gül  cover
Sigara cover
GÖNÜL ŞİFASI cover

AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18)

61 parts Ongoing

Çok istediği bölümü kazanmak için çok çalışmış ve sınav sonucunun açıklanmasını büyük bir sabırsızlıkla bekleyen genç bir kız. O çok beklediği sonucun açıklanacağı günün gecesi, sadece eğitim hayatını değil, tüm yaşamını etkileyecek olaydan bihaberdi. ⏳ "Ben seni tanımıyorum," dedim, soğukça. "Tanıyacaksın," dedi, sakince. Konuşma tarzında beni rahatsız eden bir şey vardı. "Daha çok zamanımız var."