Ben; Defne Demir. Türkçe'si bozuk, yarı Türk, yabancı dizilere aşık ve bence güzel biriyim. On yedinci yaşımda, beni daha annemin karnında bırakıp gitmiş olan babamla tanışmış ve ona çok zor bağlanmış bir kızım. O; Zekiliği, yakışıklılığı ve soyadıyla bilinmiş biri; Derin Olcay. İlk başlarda babama karşı yapmış olduğum kötü planlarıma onu alet etmiş, sonradan onun bana yalan söylemiş olmasıyla da birbirimize yalan söylemiş olduğumuzu fark ettik. Bu yalanlar daha sonra 'birbirimize bağlanmış' olduğumuzu bize kanıtlarken, içinde bulunduğumuz duruma 'Tatlı Bela' dedik. Her hoşlantı veya bir aşkın getirebileceği belalar, sanki bize üçe beşe katlanıp büyüyerek gelirken, öyle şeyler atlattık ki, bir filmi aratmadı mesela. Ama yine birbirimizi bulduk. Ben uçurumdan yuvarlanacakken o beni engelledi, o kendi karanlığında boğulmuşken, ben ona bir ışık oldum. O kadar normal çiftlerden uzaktık ki, insanlar bizi böyle gördüğünde 'siz birbirinize düşman mısınız?' diye soruyorlardı. Ve; bizim hikâyemiz; tam bir komedi. Kendimizi bir aşık sanarken, kendi çıkarlarımız için birbirimizle olan biriydik ilk başta. --- "Batır," dedi elimin üzerindeki elini sıkılaştırarak. Elimin içinde sivri bir metal vardı ve bunun, onun vücuduna girmesi an meselesiydi. "Yapamam," çıktı ağzımdan. Gözyaşlarım hızla akıyordu. "O zaman ayrılmayalım," dedi bu sefer. "Çünkü ayrılmamız, kalbime bir çakının girmesinden daha çok acıtıyor canımı," dedi. Onunda yanağından gözyaşı akıyordu. --- ''Ve bu çıkar ilişkisi, onlar için tam bir TATLI BELA'ya dönüşecek. Tabii, her aşk, kusursuz değildir...'' İlk 14 bölümden sonra, elinizden bırakamayacaksınız...
68 parts