ZOR KADIN : DÜĞÜM
  • مقروء 279,804
  • صوت 13,162
  • أجزاء 24
  • مقروء 279,804
  • صوت 13,162
  • أجزاء 24
إكمال، تم نشرها في أبريل ١٦, ٢٠١٥
ZOR KADIN adlı hikayenin devam hikayesidir. İlk hikayeyi okumadan okumayınız.
    
    © Tüm hakları saklıdır.
جميع الحقوق محفوظة
قم بالتسجيل كي تُضيف ZOR KADIN : DÜĞÜM إلى مكتبتك وتتلقى التحديثات
أو
إرشادات المحتوى
قد تعجبك أيضاً
Küle Dönen Kalp(Askıda) بقلم Mavii_Bulutt345
7 جزء undefined أجزاء مستمرة
Mavinin Yeşili'ni final yaptıktan sonra devam edeceğim, bir fikriniz olsun diye paylaşmak istedim^^ Bir yola çıkarsın, ne olacağını bilmeden. Cesursan şayet ne olacağını umursamadan devam edersin yoluna. Her ne olursa, karşına ne çıkarsa, bıkmadan usanmadan savaşırsın. Düştün mü? Kalkarsın. Pes mi etmeyi düşündün? Önüne bir kapı açılır, bu düşünceden vazgeçersin. Nerde olduğunu bilemedin kayıp mı oldun? Dostluklar bunun içindir. Dostunun ışık tuttuğu yoldan korkmadan geçersin. Aşık mı oldun? Canın mı yandı? Tükendiğini mi hissettin? Göz yaşların yanaklarını mı ıslattı? ... Cevap yok. Ne bir çıkış kapısı ne de bir yol yok önünde. O cesaretinin nereye gittiğini bilmiyorsun. O dostların nereye gittiğini bilmiyorsun. Tek bildiğin. Acı çektiğin. Mahkumsun o acıya. Mahkumsun küle dönen bir kalbe. Mecbursun yaşamaya. Her ne olursa olsun dik durmaya. Bundan sonra ne cesaret yardım eder sana ne de dostların. Senin acın seni alakadar eder her zaman... "Kalbimin küllerini dört bir yana savurdum. Sana dair tek bir anı bile kalmasın diye..." ..... Bir kalp küle dönüyorsa şayet, o kalp gerçekten sevmiş demektir. Eylül Tuna & Demir Varol Renkler serisi 2 Wattpad'de yayımlanan 'Küle Dönen Kalp' adındaki ilk ve tek kitaptır. Not; serideki kitaplar birbirlerinden bağımsızdır, istediğinizden başlayabilirsiniz. İlk defa yayımlanma Tarihi: 03.09.2019 İkinci defa yayımlanma tarihi: 09.03.2023 Kapak tasarımı: @tubablacksea Bu kitabın tüm hakları ruhları birmişcesine seven iki kalbin ritimlerinde saklıdır...
GECENİN İZİ بقلم hisssizyazar
44 جزء undefined أجزاء مستمرة
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....