Küçükken en olmadık köyde küçük bir kız çocuğu var... o kız çocuğu 7 yaşındaydı. aldılar, götürdüler... hiç kimsenin sesi bile çıkmadı. o bomboların içinde, patlayan silahların içinde kala kaldı... hiç bir şey yapamadı. bilmiyordu, geleceğinin bu kadar kötü olacağını. kim bile bilirdi ki, iğrenç insanların tarafından kaçırılacağına?
.
.
.
Ben Türk doğdum! Türk öleceğim! Hiç kimse benim dilimi, ırkımı, kanımı değiştiremez! Değiştiren olursa, öldürmekle kalmam! Kim benim bayrağımı yere indirirse, onu kendi kanıyla boğarım! Bozkurtlarıma dokunacak olursa da, işte o zaman bittiniz!
.
.
.
KORKMA! SÖNMEZ BU ŞAFAKLARDA YÜZEN AL SANCAK
SÖNMEDEN ÜSTÜNDE TÜTEN EN SON OCAK
O BENİM MİLLETİMİN YILDIZIDIR, PARLAYACAK
O BENİMDİR, O BENİM MİLLETİMİNDİR ANCAK.
.
.
.
İstiklal marşımın ilk kıtası için gelsin...
"Kalbim aklındaki kadar geniş değil, sadece, bir kişilik yer var."
i wanna li-li-li-lick you from your heaf tou your toes
and I wanna move form the bed down to the, down to the, to the flo'
But I gonna kn-kn-kn-know what-what's your fan-ta-ta-sy?