Abimin gözlerinde gördüğüm öfke ile yutkundum. Onun soğukluğu düşmanı titretir, karadenizin hırçın dalgaları gibi sert çarpardı. Abimin uzun zaman sonra kim olduğunu hatırlamak tepe taklak olmama sebep olmuştu.
Abimin gözleri korkuturdu.
"Burası karadeniz, Meyra."
Sert sesi ile dudaklarımı birbirine bastırdım. Sıcak bastığını hissetmem ile öndeki tutamlarımi kulağımın arkasına sıkıştırdım.
Burası karadeniz demişti abim. Evim, yurdum....
"Burada işler nasıl yürür unutmuş olabilirsin. Ben sana hatırlatiyim."
Abimin söylediği şeyle kaşlarım çatıldı. Durum düşündüğümüzden daha ciddiydi.
"Karahanlar, Yılmazlar ve Yavuzlar... Bizim soyumuz ve onların soyu artık jandarmaların bile durduramayacağı bir noktada."
Abimin söylediği şeyle ciddiyeti daha da kavramıştım. Evet, tehlikeli olduğunun farkındaydım ama işlerin bu raddeye geleceğini bilmek oldukça güçtü.
"Senin ablan, Meyra... Senin ablan öldürüldü."
Bu gerçeği abimden duymak beni bir kez daha sarstı.
"Ablanın katili bir Yavuzlu, Meyra. Yılmazlar sebebi oldu. Ben iki tarafında soyunu kurutacam. Peki sen bu tarafta sevdiğin adamın mı yoksa benim tarafta mı olacaksın?"
İşte benim sınavımda burada başlıyordu...
..."Bana o şekilde bakmaya devam mı edeceksin." Dediğinde gözlerimi hızla Kutayın gözlerine çevirdim. Göz bebekleri yine büyümüştü. Bu bakışı nerde görsem tanırdım artık. Kutay beni istiyordu...
Sanırım artık istediği şeyi bende istiyordum...
Ayağa kalktım yavaşça. Kutayın üzerine doğru yürüdüm. Tam önünde durdum. "Benimle birlikte olmak ister mis-" sormaya kalmadan Kutay belimi sertçe tutup dudaklarımı sertçe kavradı. Beni iştahla öpmeye başladı. Belimi kendisine çektiği için erkekliği karnıma denk geliyordu ve her saniye sanki biraz daha büyüyordu.
O kadar hızlı ve ustaca öpüyordu ki ona karşılık vermekte zorlanıyordum. Daha önce kimseylede öpüşmediğim için sadece Kutayla öpüştüğüm için fazlasıyla acemiydim.
Birkaç adımda yatağa yatırdı beni ve üstüme çıktı. Dudaklarıma tekrar yapıştı. "Korkma tamam mı?" Diye sordu dudaklarımdan kısa süreliğine ayrılınca. "Ne?" Diye sormaya kalmadan üzerimdeki t-shirtü iki eliyle parçalayıp atmıştı. Şuan üzerimde sadece beyaz dantelli sütyen kalmıştı
O kadar heyecanlandıran ve zevkli birşeydi ki ağzımdan ufak ufak inlemeler çıkıyordu fakat Kutay dudaklarımı öpmeyi bırakmadığı için inlemelerim Kutay'ın ağzında kaybolup gidiyordu. Kutay üzerimden kalkıp pantalonumu sertçe sıyırdı. İkimizde nefes nefeseydik. Altımda da beyaz dantelli kilot kalınca "sikeyim"dedi nefes nefese...