Armina, annesi ve babasını trafik kazasında kaybetmiş, dayısı ve yengesi ile yaşayan bir kızdı.
Yaşadığı olaydan dolayı okulunun devamını İstanbul'da devam ettirmek için bir otobüs aracına binmişti.
İşte her şey o anda başlamıştı..
Çağlayan, sessiz ve kimseyle belası olmayan yalnız bir çocuktu. Kardeşi ölmüş ve annesi ile babası hep iş için ülke dışındaydı. Yalnızlık artık onu esir altına almıştı.
Otobüste başlayan kavga, üniversitede devam etmiş, artık birbirlerinden kaçmak kaçınılmaz olmuştu.
Bu kitap bir kötü bir adam ve iyi kız hikayesi değildi.
Bu hikayede kimse kötü değildi. Bu hikayede sadece yalnız ve uyuz bir adam ile masum, hayatı zorluklarla geçen bir kızın hikayesi vardı.
Bu kitap yalnız bir adamın ve masum bir kızın hikayesiydi..
Peki bu hikayede bize ortak olmaya ne dersin?
"Evdeki hizmetçiler neyse sende o sun"
zorundalıkda olsa ben onun karısıydım.
"Bekaretini bozduktan sonra sana asla elimi bile sürmeyeceğim şu karşıdaki koltukda yatıp kalkacaksın asla yakınıma gelmeyeceksin!" dedi kalın sesiyle.
Ben bir ömür bu adamla nasıl evli kalacaktım.