Sigarasını parmaklarının arasında olması gerektiğinden daha fazla sıkıştırıp dudaklarına götürerek derin bir nefes aldı. Yıkılan hayalleri için, kırılan kalbi için, çocuklarının düşleri için.
Karşısındaki yıkık dökük binaya bakarken gözlerine dolan yaşları umursamadan sigarasından ard arda nefesler almaya devam etti. Nefesi hırıltılaştı, boğazındaki düğüm git gide arttı. Nefes alamaz oldu. Gözlerindeki buğu etrafı görmemesini sağlıyordu. Zaten istediği de bu değil miydi? Etrafta koşuşturan insanları göremez oldu. Belki de görmek istemedi.
Gözlerini yavaşca kapattı. Taşıyamaz oldu göz kapakları bunca yükü, hüzünü.
Okulunu hayal etti. Etrafta dolaşan mutlu öğrencilerini. Çocuklarının mutluluğuyla içleri huzur dolan anne, babaları. Sadece düşündü. Bu kadar zor muydu ki çocukları mutlu etmek? Ne kadar zor olabilirdi ki zaten varlığıyla sevgi saçan bir çocuğu gülümsetebilmek.
Dudaklarında buruk bir gülümseme peydahlandı. Bunca hayal, umut tek bir kıvılcıma bağlı olmamalıydı. Sözün bittiği, umutların yitirildiği yerdeydi. Dudaklarının arasından belli belirsiz bir kaç kelime firar etti.
"Cehennemimi yaşamaya hazırlanın. "
Yayınlanma tarihi: 17.01.2017