"Senin şurada olma sebebin sadece ben değilim Elzem bunu yapmak zorundaydım yaptimda, gördüğün gibi kaybeden yine sensin" dedi barmagini kalbime bastırdı. Birden bire her taraf bulanıklaşmıştı. Gözlerim dolmuştu. Çığlıklar yankılanıyordu içimde ne konuşa biliyordum nede ağlaya biliyordum. Sadece bir ruh gibi karşımdaki "sevdigim" adama bakıyordum. O an konuşmak istedim, acırcasina bana bakan gözlerini kökünden sökmek istedim. Ama haraket edemedim. Yerimde öylece donup kalmıştım. Kulaklarım ugulduyordu. Ben hayatta gerçekten ilk kez kazandigimi kadere karşı geldiğimi hissetmiştim. Sen deme benim hayatım sikiliyormuş. Dudaklarım aralandı konuşmaya çalıştım, sözleri bir araya getirmeye cümle kurmaya çalıştım. Ama dudaklarımdan sadece bir kelime döküldü "neden?" sesim o kadar titrek cıkmıştıkı kendimi ilk kez bu kadar çaresiz hissediyordum. Yaman gözlerimin tam içine bakiyor en derinliklerinde kayıpolmuşa benziyordu. "Nedenmi? Sana kaç kez söyledim bana fazla bağlanma diye söylesene kaç kez?" Kafasını önüne salarak hafifçe salladı. "Dinlemedin Elzem, dinlemedin yine kenddi bildiğini okudun. Burnunun dikine gittin" Önume geçmiş benimle alay eder gibi konuşuyordu. Kalbimin kaç hisseye ayrıldığını bilmeden ağzına geleni saçmaliyordu,oysa ben tek kelime bile edemiyordum. Dilimi yutmuşum gibi karşısında sus pus olmuştum. Beynim olanları anlamaya çalışıyordu. Ama sadece çalişmakla kalıyordu. "Her şey yalandı." Beynimin içinde tekrarlanan tek cümle buydu. "Her şey yalandı." diye mırıldandım kendi kendime. Buna ay bunca gün?! onunla birlikte olduğum her dakika sadece koca bir hicmiydi? Başımı kollarımın arasına aldım iki adım arkaya atınca belim duvarla çarpıştı. "SEN" diye bağırdım "BENİ BURDA BIRAKAMAZSIN! OLMAZ YAPAMAZSIN BUNU BANA!" bağırmıştım en önemlisi konuşma bilmistim. Yüzüne hafif bir gülümseme kondurdu "...."All Rights Reserved
1 part