Story cover for Zehirli Sarmaşık ( İntikam/Aşk) by EalenZene11
Zehirli Sarmaşık ( İntikam/Aşk)
  • WpView
    Reads 11,700
  • WpVote
    Votes 329
  • WpPart
    Parts 51
  • WpView
    Reads 11,700
  • WpVote
    Votes 329
  • WpPart
    Parts 51
Ongoing, First published Aug 28, 2024
Milena ve Savaş'ın kaderleri, geçmişin sırları ve ailelerin acı dolu gölgeleri altında kesişir. Bir yanda, derin acılarla yaralı bir adam; çocukluğunu çalan, annesini ölümün eşiğine iten bir geçmişle mücadele eden Savaş... Diğer yanda, bu karmaşık dünyanın içinde kendine bir yer bulmaya çalışan Milena...

Milena, Savaş'ın nazik yüzünün ardında saklanan karanlığı ve içindeki gizli öfkeyi çözmeye çalışırken, kendisini tehlikeli bir oyunun içinde bulur. Savaş, Milena'yı kendi intikam planının bir parçası yaparken, içindeki derin öfkeyle savaşmak zorunda kalır. Fakat bu oyun, zamanla sınırlarını zorlayacak; saklanan duygular açığa çıktıkça, intikam ve aşk arasında ince bir çizgi çekilecektir.

" Zehirli Sarmaşık", sırlarla örülü bir aşkın, intikam ve bağışlamanın sınavından geçişini anlatıyor. Maskeler düştüğünde ve duygular tüm çıplaklığıyla ortaya çıktığında, Savaş ve Milena bu acı dolu hikayede kendilerini nereye kadar feda edecekler?


#zorakiaşk 
#acıgeçmiş 
#zorlusevda
#tutkuluaşk 
#Töreaşk
💕⚘️💕
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Zehirli Sarmaşık ( İntikam/Aşk) to your library and receive updates
or
#73görücüusulü
Content Guidelines
You may also like
BÜLBÜL by papatyakorusu
23 parts Complete
*avareyim,asudeyim,yorgunum bilmiyorum,neden sana vurgunum? -bir mahalle hikâyesi- 18/05/2023 " Dökme yüzünü." dedi. Yüzüne vuran kızıl ateşlere bakarken gözlerinde kararlı bir ifade vardı. Kurşuni bulutlar, karşıdaki binaların silüetlerin üzerine yığılmışlardı ve akşamın alacasına güneşin son kızıllıkları karışıyordu. Hafif bir rüzgâr çıkmıştı. Sesi, bulanıklıktan uzak, net ve kendinden emindi. Hiç tereddütleri olmamıştı zaten. Şimdi oturduğumuz bu tenhalıkta, gözleri yerdeki ateşin kızıllığındayken düşen yüzümü, incinen kalbimi nasıl fark etmiş, nasıl sezmişti bilemiyordum. Beni şaşırtmaya devam ediyordu. Kemikli yüzündeki kararlı ifadeye baktım. Gözleri ateşten uzaklaşıp bana döndüğünde yanağında şimdi sakalların gizlediği yara izini ve sebebini düşünüyordum. Yaralar her zaman görünür değildi, olamazdı ama sanki onun yaraları gördüğümden daha derinlerde bir yerlerde gibi geliyordu bana. Gözleri, uysal bir kuştan uzak, gelip gözlerime ilişti. Bakışları karanlık bir orman gibiydi ama tekinsiz değildi. Alaz alaz bir ifade vardı. Hummalı, sert ve kendinden emindi. Kaşlarının arasındaki çukurlar inen akşamla karanlık çizgilere dönmüştü. Garip bir şekilde yanında kendimi hiç olmadığı ölçüde güvende hissettiğimi fark ediyordum. Bana bakarken gözünü bile kırpmıyor, bakışlarındaki bir şey beni gözlerimi kaçırmaya hatta buradan çıkıp ardıma bile bakmadan kaçmaya zorluyordu. Ama direniyordum. Ne gözlerimi mızrak gibi saplanan bakışlarından çekebiliyordum ne de koşup uzaklaşmaya derman bulabiliyordum. " Dökmedim." dedim inkar ederek, az önceki sözünü esasında kendime hatırlatmak için. Elindeki uzun çubukla ateşi karıştırırken tüylerimi diken diken eden ifadesini de çekip almıştı üzerimden. " Döktün. Ama sen yine de dökme yüzünü. O yüz, dökülecek yüzlerden değil."
ZİNCİR SOKAĞI SAKİNLERİ(TAMAMLANDI) by busbckr
68 parts Complete
Aşk insanı henüz kaçındayken bulur? Aşk ilk görüşte mi olmalıdır yoksa her görüşte mi? Peki ya bir insan yıllar sonra birine aşık olur mu? Leyla illa Mecnun'a, Kerem illa Aslı'ya mı aşık olur? Kerem ve Leyla birbirini sevemez mi? Leyla abi dediği Kerem'e, Kerem kardeş bildiği Leyla'ya aşık olamaz mı? Peki , hayat şartları onları buna zorlarsa? Peki mahalle baskısı onları evliliğe sürüklerse? Hala aşka direnebilirler miydi? Yanlış anda yanlış yerde yanlış kişilerin bir arada bulunmalarıyla gelişen doğru bir aşk... Peki bu aşkın ilk sınavı aynı zamanda son sınavı da olacak mıydı? . . . "Bir de, beni mi çok seviyorsun onu mu sorusunu sorun tam olsun!" diye araya girdi Leyla gülerek. Kerem Leyla ona dönünce gözlerine baktı şefkatle. Miniğiydi Leyla onun. Uzak durmasına hiç dayanamıyordu. "Sormaya gerek yok ki! Tabi ki ben" diye cevap verdi Kerem büyük bir özgüvenle. Leyla kaşlarını kaldırıp 'Öyle mi?' der gibi bakınca Mihriban atom bombasını patlattı. "Kerem Abi ne kadar da safsın, sen şimdi Leyla evlenince de seni kocasından çok seviyor sanırsın." Kerem'in de Leyla'nın da yüz şekli değişti. Hiç bunu düşünmemişlerdi ki. Evet, elbette evleneceklerini düşünmüşlerdi, bu konuda planlar ve şakalar dahi yapmışlardı ama hiçbir zaman sevgi kıyaslaması yapmamışlardı. Böyle bir şeye ihtiyaç duyacsklarını hiç düşünmemişlerdi. Hiçbir zaman birbirlerinden daha fazla sevdikleri birileri olacaklarını da düşünmemişlerdi. Ne Leyla, ne Kerem ne de Rıdvan... Kerem ve Leyla göz göze geldiler. Kerem eliyle saçlarını karıştırırken daha fazla dayanamadı ve aklındakileri diline döktü. "İnşallah evde kalırsın Leyla!" diyip mutfağı terk etti. Leyla şokla Kerem'in arkasından bakarken Mihriban Kerem'in sözlerine öyle büyük bir kahkaha attı ki resmen evde sesi yankılandı. Tüm hakları saklıdır.
Yeniden  ✓TAMAMLANDI✓ by bluegulcin
50 parts Complete
|. "Tamam... Gelelim asıl konumuza. Sen de görüyorsun Yekta. Ne sen,ne de ben mutlu değiliz! Neden bize bunu yapıyorsun? Artık bir evladımız var. Aramızda yaşananları ona yansıtmak istemiyorum,ama biz mutsuz oldukca onu nasıl mutlu yapacağız? Lütfen boşanmayı kabul et ve buevrakları imzala!" 'Demek karısının derdi buymuş' diye düşündü Yekta. Yine boşanma konusunu açmıştı. "Bizi sen mutsuz yapıyorsun Gülçin. Olanları büyütmesen mutlu bir aile ola biliriz! Sana kaç defa söyleyeceğim? Biz boşanmayacağız!" Yektanın sesini yükseltmesiyle Gülçinin gözü meyve bıçağına sataştı. Ani bir kararla bıçağı aldı ve sağ elinin bileğine dayadı. "Hey... Ne yapıyorsun?! Gülçin bırak şunu! Çocuk oyuncağı değil!" Gülçin gülerek kocasına baktı. Bu gülüşü acıdandı. Anlamıyordu... Kocası mutsuzluğunu,düşüncelerini,hislerini anlamıyordu. "Anlamıyorsun Yekta... Mutsuzum... İstemiyorum işte. Seni İ-S-T-E-M-İ-Y-O-R-U-M! NEFRET EDİYORUM SENDEN!" Yekta endişeli ve korku dolu gözlerle karïsını izliyordu. Ondan böyle bir hamle beklemiyordu. "Güzelim, bırak elindekini. Bak hall ede biliriz. Hadi önce bırak şu bıçağı!" Gülçin daha fazla gülmeye başladı. Hall ede bilirlermiş. Ede bilseydiler şimdi bu halde olmayacaklardı. "Öldürürüm kendimi Yekta! İnan yaparım! Kabul et işte!" "Bizim bir çocuğumuz var Gülçin. Hiç olmazsa onu düşün. Onun anneye ihtiyacı var." Yekta karısını nasıl ikna edeceyini bilmiyordu. Bıçağı ana damarının üstüne bastırıyordu. Daha da yaparsa sonu kötü olurdu. Yektanın gözleri dolmuştu bile. Karısı ne hale gelmişti. "Sen düşünüyorsun mu onu!? Onu mutlu ede bilmek için önce benim buna inanmam lazım,ama sen izin vermiyorsun! Kabul ediyor musun?" "Yapma,lütfen..." Gülçin Yektanın kabul etmediğini anladığında bıçağı daha da bastırdı. Kan görünmeye başladığında Yektaya son kez baktı. Yektaysa
You may also like
Slide 1 of 9
GERİ SAYIM AŞK cover
BÜLBÜL cover
ZİNCİR SOKAĞI SAKİNLERİ(TAMAMLANDI) cover
UMUDUNU KAYBETME ! cover
HALİL ile HALE (tamamlandı) cover
Yeniden  ✓TAMAMLANDI✓ cover
Kalbimdeki  Yara cover
Kanlı Mâtem cover
KAN YAZGISI ( KUMA) cover

GERİ SAYIM AŞK

13 parts Ongoing

Muhteşem, yalnız ve mutlu hayatına çoktan alışmışken, ciddi yaşlarına yaklaşmanın getirdiği sessiz bir çan çalmaya başlamıştı. O sırada, sürprizlere fazlasıyla meraklı yumurtalıkları, onun hayatının en ciddi kararına doğru geri sayımı başlatıverdi. Aday yoktu, Bay Doğru hala ortalarda görünmüyordu ama içten içe "eskilerden next olur mu?" diyerek bir yola koyuldu. Ancak o yola daha adım atamadan karşı komşu Jilet Bey, listeye sızdı bile... Hem de Muhteşem daha adını bile yazamadan ona çekildi, çakılmadan da edemedi! Harun ise çoktan duvara toslamış, kalbini sıkı sıkı kilitlemiş ve yalnızca biricik kızıyla kariyerine odaklanmıştı. Ta ki karşı komşusunun çekim alanına girene kadar... Muhteşem'in netliği, enerjisi ve biraz da çatlaklığı, Harun'u yanlış sularda yüzmeye zorladı. Hesap dışı başlayan bu yakınlık, zamanla içinden çıkılamaz bir duygusal denkleme dönüştü. Yeni bir aşka yer açmak istemeyen Harun ve aşkı mantıkla yönetmeye çalışan Muhteşem, kendilerini beklenmedik bir hikâyenin tam ortasında buldu. Ama bu aşktı işte... Kaçsan da yakalanır, yakalandığında da kaçamazdın.Bay Doğru, Muhteşem'in çizdiği gelecek planını kökünden sarsarken, Harun'un gizli gerçekleri bu aşkın en büyük sınavı olacaktı. Zaman daralıyor, kalp mi kazanacak yoksa akıl mı?