İlk defa elbise giydiğim için pişmandım, çünkü çok fazla terliyordum.
Yarı sarhoş bir şekilde insanların deli gibi dans ettiği ve alkol koktuğu bu ortamdan çıkmaya çalışıyordum.
Sonunda lavaboya ulaştığımda derin bir nefes alıp yüzüme su çarptım. Kendime bakmak için gözlerimi aynaya çevirdiğimde, arkamda gördüğüm tanıdık sima ile hemen arkama döndüm.
"Senin kızlar tuvaletinde ne işin var Murat?"
Murat'ın sarhoş adımlarla bana doğru gelmesi ile refleks olarak geriye adımladım.
Kalçamın mermere doğru gelmesi ile beraber, kaçacak başka bir yerim olmadığını anladım.
Ben daha ne olduğunu anlamadan, Murat seri adımlarla yanıma gelip başını açıkta kalan boynuma gömdü.
Yaşadığım şok ve zihnimde beliren görüntülerle bir taş misali yerime sindim.
Murat'da aynı o adam gibi davranıyordu.
"Kokun çok güzel Duru."
"BABA..."
Hayır. Hatırlamak istemiyordum Hayır, Hayır...
"Bırak, lütfen bırak beni."
"Duru. çok güzelsin,"
Tüm gücümle onu itmeye çalıştım.
Bu sırada yaşlar bir bir gözlerimden akıyordu.
Bütün gücümle bacak arasına tekme attım. elleri üzerimden kalktığı gibi kendimi lavabodan dışarı attım. Silik bir şekilde hatırladıklarım ile birlikte buradan uzaklaşmaya çalışıyordum.
Belimde hissettiğim baskı ile titremeye başladım.
Murat'ı kendimden itmeye çalışırken karşıma geçip, beni kendine daha çok çekti. Elini kaldırıp yüzüme yerleştirecekken, başka bir el onu benden uzaklaştırıp, yüzüne sert bir yumruk geçirdi.
"Doruk..."
Rahatlamıştım.
Doruk Murat'ı öldüresiye döverken. Derin bir nefes aldım, bu sefer korktuğum için değil, kurtulduğum için gözyaşlarım akıyordu.
Hayatımı kurtaran kişi saatler önce tanıdığım, bir yabancıydı.
Doruk beni şuan sadece Murat'tan değil Babamın pis ellerindende kurtarmıştı...
Duru'nun hayatına giren bu yabancı sizce ne gibi değişikliklere yol açacak