Story cover for 17.GÜNÜN KEFARETİ by Mehri_Leyt
17.GÜNÜN KEFARETİ
  • WpView
    Reads 2
  • WpVote
    Votes 0
  • WpPart
    Parts 1
  • WpView
    Reads 2
  • WpVote
    Votes 0
  • WpPart
    Parts 1
Ongoing, First published Sep 02, 2024
"Biliyor musun? Beni vurmak sandığından daha kolay"

yanıma yaklaştı ve sandalyeye bağlı olan ellerimi çözdü. İplerin bileklerimi acıttığı yeri okşadım ve kaçabilir miyim ümidiyle etrafa bakındım. ama nafileydi. Burası Sylus'un sarayıydı ve her yer asker kaynıyordu.

"Al" dedi ciddi bir şekilde.

"Hadi vur beni"

Ne yapmaya çalıştığını anlamamıştım ama yaptığı benim için bir kurtulma şansıydı. Elinde tabancayı aldım ve kalbine doğru tuttum. Sayısız insan öldürmüştüm bu benim için kolay olacaktı. Kırmızı gözlerini, yeşil -gözlerime kilitledi. Sylus tam dibimde, onu vurmamı isteyen bakışlarla bana bakıyordu. Madem bunu istiyordu, ona istediğini verecektim. Hem burdan kurtulmak için tek şansımdı. Ama neden bakışları bana tanıdık geliyordu? Neden gözleri beni biliyormuşçasına bakıyordu? Bakışlarına kanmamalıydım. Tabancanın tetiğini çekmemle şiddetli gürültüsünü duymam bir oldu. Sylus dibimde hem acı çekiyor hemde bir yandan o pis sırıtışını devam ettiriyordu. Sahi bu halde bile nasıl gülebiliyordu?

"Tereddüt ettin."

silahı aldı ve yere fırlattı. Acı içindeki nefes alışverişlerini kulağımın dibinde duyabiliyordum.

"Demek beni hala öldürmek istiyorsun." Bakışlarını gözüme kitledi. Son nefesinde bile hala konuşmaya çalışıyordu.

"Ama bilmediğin birşey var Aria"

Etrafı birden yine o gri ve kırmızı sisler kapladı. Bu sefer Sylus'un daha az önce yaraladığım kalbini hızlıca kaplıyordu. Ne yapıyordu bu? Tabancayla vurduğum yara iyileşmeye başlayınca şaşkınlıkla Sylus'a baktım. Bakışlarını benden çekmiyor, yüz ifademi seyrediyordu.

" Sen kendini iyileştirebiliyorsun" dedim şaşırarak.

bakışları soğuk bir hal aldı. Az önceki bakışının aksine şimdiki bakışları kat be kat daha korkunçtu. Son sözleri titrememe sebep olmuştu

"Sen bana lazımsın küçük kahin. Ve eğer burdan kaçmaya çalışırs
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add 17.GÜNÜN KEFARETİ to your library and receive updates
or
#93saray
Content Guidelines
You may also like
EJDERHA ŞÖVALYESİ ~ ARYA ~ by yildizmutlu91
127 parts Ongoing
# Gençkurgu-- Fantastik # # 3. Fantastik # 1. Akademi # 1. Büyü # 1. Ejderha # 1. Efsane # 1. Elementler # 1. Krallık # 1.Takıntı # 1. Savaş # 2.Ruh # 3. Merak - Düşünsene, sen büyünün her şey olduğu bir dünyada, zerre kadar büyü gücüne sahip değilsin. Sen bu dünyada hiçbir şey yapmazsın. Her şeyden vazgeç gitsin. Sen doğuştan eziksin ! Cümlesini bitirdikten sonra yüzüme doğru baktı. Gözlerindeki aşağılayan bakışlarla yaptığım mimikleri izliyordu. Sağ elini kaldırıp yüzünü aşağıya yukarı doğru sıvazladıktan sonra eli yüzünde durdu. Elinin yardımıyla sağ gözünün göz kabağını havaya kaldırdı. Işaret ve orta parmağını gözünün üstüne yerleştirip göz bebeğinin iyice görmemi sağladı. Göz bebeğinin içinde bile beni aşağılayan, hor gören bir tutum vardı. Elini yüzünden çekip gözlerini gözlerime tekrar dikti ve güçlü kahkahalar atarak gülmeye başladı. O kahkahalar attıkça içimde kopan fırtınadan haberi bile yoktu. - Yanılıyosun ! Dedim sesim güçlü ve yüksek çıkmıştı. Yüzüne doğru baktığımda anlamsız gülümsemesi kaybulmuş şaşkın bir şekilde bakıyordu. - Ben ezik değilim. Ben güçsüzleri korumak için kendini ateşe atmış biriyim. **************** İçinde bulunduğum Daryon krallığı da dahil bütün dünya büyü gücü üzerine kuruluyken benim içimde hiçbir büyü gücü yoktu. Köyümüze gelen elçinin beni akademiye götürmesi ile bütün hayatım kökten değişti. Şimdi ejderhayı ve yeni sahip olduğum güçleri kullanarak en güçlü olmak zorundaydım. Bu sayede canımdan bile değer verdiğim herkesi koruyabilecektim.
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
72 parts Ongoing
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
You may also like
Slide 1 of 10
MASALLAR ALEMİNDE cover
MELEZ TANRIÇA cover
EJDERHA ŞÖVALYESİ ~ ARYA ~ cover
Ruh Yarası cover
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) cover
The Fate Of Ethernatus  cover
Romanın Kötü Kadını Oldum cover
FIRTINA ZAMANI  cover
Gizli Saklı  (+18) cover
Shipper Leydi cover

MASALLAR ALEMİNDE

11 parts Ongoing

Bir varmış, bir yokmuş... Günün birinde upuzun bal rengi saçları olan güzeller güzeli bir kütüphaneci, sıradışı bir masal kitabı okumaktaymış. Hayatı boyunca her daim yapayalnız olan bu kadın, masal kitabında tıpkı kendisi gibi yalnızlıktan ölen bir kadına öyle üzülmüş ki kitabın başında ağlaya ağlaya bitap olmuş. Hüzünle masal kitabının eski sayfalarını çevirirken garip bir şeyi fark etmiş. Okuduğu resimli kitapta hikâyesine kahrolduğu karakterin çizimi tıpkı kendi yüzüne benziyormuş. Dehşet içinde kitabı kütüphane müdürüne götürmek için ayaklandığında üst raflardan kafasına düşen bir kitap, hayatını kaybetmesine neden olmuş. Gözlerini kapatırken ölümün ani soğukluğu tarafından ele geçirilmiş. Yeniden gözlerini açtığında ise okuduğu masal kitabı dışında hiçbir şey hatırlamıyormuş. Ancak onu asıl şaşırtan, yapayalnız olduğu için üzüldüğü kadının bedeninde uyanmasıymış... Vivara Thasisa'nın...