"O mikrofon sana girsin." -J
"Ne diyorsun lan?" -M
Minho elinde ki mikrofonu hemen yanında bulunan masaya koyduğunda, içimden bunu söyleyen dilime ve bana bunu söyleten beynime küfürler yağdırıyordum. Minho kararmış gözlerini bana dikmişti, yavaş adımlarla üzerime geliyordu.
"Ben sana elimden gelen en iyi şekilde bir şeyleri anlatacağım Han Jisung. Bu saatten sonra neler olacağını istersen düşünebilirsin." -M
Normalden daha sakin olan sesi, ve yavaş adımları gerginliğimi arttırsa da. Bunu belli etmedim. Tam o sırada zil çalması ile hızla kapıyı açıp odadan çıktım. Ben bununla uğraşamam kardeşim, bu hayvanlık nedir?