Story cover for Yirmi Dokuz by melinogut
Yirmi Dokuz
  • WpView
    Reads 834,242
  • WpVote
    Votes 53,190
  • WpPart
    Parts 60
  • WpView
    Reads 834,242
  • WpVote
    Votes 53,190
  • WpPart
    Parts 60
Complete, First published Sep 12, 2024
(Tamamlandı)
Yıllar önce yaptığınız 'çocukça' bir anlaşma hayatınızı en fazla ne kadar değiştirebilir?

''Anlamıyorsun ki. Ben ne dedim az önce? Sanki o dört duvarın arasında da benimle mi olacaksın?''
''Olurum.''
-'Ne?!' Aziz'in bu net ve hızlı cevabı karşısında Birce'nin ağzından sadece bu iki harf dökülebilmişti.
''İstediğin bu değil mi? Olurum işte.''
''Aziz ne dediğimin farkındasın değil mi? 30 yaşımıza geldiğimizde evime çökmenden bahsetmiyorum. Evlilikten bahsediyorum. Bir insanla aynı evi paylaşmaktan. Ev arkadaşı olarak değil. Evli bir çift olarak.''
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Yirmi Dokuz to your library and receive updates
or
#68romantizm
Content Guidelines
You may also like
Mahallemizin Gavuru/ TAMAMLANDI by MrsSabi
61 parts Complete
Ben Eskişehir'in Odunpazarı ilçesindeki Leylak mahallesinin asi kızı, ailesinin ikinci göz ağrısı, babasının prensesi, anasının kuzusu, abisinin herkesten sakındığı kişiyim. Ben parlak mavilerinden ışık asla eksik olmayan, her lafa bir cevap bulan, bir türlü yerinde duramadığı için mahalleliden 'haşarı' lakabını almış kişiyim. Ben başını sürekli belaya sokan, arkadaşlarını da bu bela ile ödüllendiren, ama bir türlü akıllanamayan kişiyim. Ben...ben yüreğinin her zerresini gerçek aşkına saklamış, kalbini de aklını da heveslik sevdalardan uzak tutmuş, yıllarca nefeslik sevdasını beklemiş kişiyim. Ben kim miyim? Ben Nehir Çimen'im. ****** Bu hikayemizde Eskişehir'in Odunpazarı ilçesine küçük bir yolculuk yapacağız. Leylak mahallesinin hayatına, sıcaklığına, komşuluk bağlarına, yaşlılarının yaşanmışlıklarına, gençlerinin arkadaşlıklarına, aşklarına şahit olacağız. Nehir Çimen yirmisinde bir genç kızdır. Aslında vücut yaşı yirmidir. Ruh yaşına gelirsek... o en fazla beş yaşındaki bir çocuğunki kadar olgun. Nehir büyüdüğü ortamda hep el üstünde tutulmuş, sevgi ile büyütülmüş, hafif de şımartılmış bir genç kızdır. Tabii insanın babası da, abisi de kendine aşık olunca şımartılmaması mümkün değil gibi. Güzel mi diye sorarsanız, sormayın ayıp edersiniz. Güzel lafı onun yanında az kalır. Mahallenin genç delikanlılarının neredeyse yarısı onun peşinden koşar. Tabi bu koşuşturma Nehir'in abisi Caner'i görene kadar sürüyor. Ama gel gör ki hiçbiri Nehir'in umurunda değildir. Nehir nefeslik sevdasının peşindedir. Onun aradığı beyaz atlı prensi daha atını bulamamış olmalı ki genç kızın karşısına çıkmıyordu. Ya ansızın mahalleye yeni birileri taşınırsa? Ve bu taşınanlar Nehir'in deyimiyle gavur olursa? Ortaya nasıl bir şey çıkacak dersiniz?
Karanlığın Tutsağı +18 by lyrdaas
54 parts Ongoing
"Benden kaçabilirsin sanıyorsun, ama adımların nereye giderse gitsin, gölgen yine bana ait. Adını bile fısıldamadan yaşayamam; sen, kendini unutsan bile bende kalacaksın." Alpay Aras Demirkıran "Onun karanlığında boğulmakla, onsuz yaşayamamak arasında kaldım... ve galiba ikincisi daha korkutucu." Simay Altan Gazeteci olan Simay, kimsenin cesaret edip eline alamadığı dosya üzerinde çalışmaya başlar. Bu dosya, kimsenin dokunmaya cesaret edemediği mafya patronu Alpay Aras Demirkıran'ın dosyasıdır. Bunun hayatındaki en büyük haber olacağını sanıyordu. Oysa bu, hayatını geri dönüşsüz bir şekilde çalacak adamla tanışmasının başlangıcıydı. Sigara dumanı, yağmur kokusu ve tehlikenin çekici yüzü... Simay, her adımda daha çok karanlığa çekiliyordu. Ve bazen, en büyük hata; gerçeği ararken, onu koruyacak olanın aynı zamanda seni mahvedecek kişi olmasıydı. -Kesit- "Sana olan bu his," diye başladı, parmakları kucağındaki tenimi okşarken. "Bu, sadece bir aşk değil. Bu, benim varoluşumun tek nedeni. Sen, benim son sığınağım, ilk ve tek zaafımsın." Aras... Bu adam... O, bir mafyaydı. Kanlı elleri, karanlık sırları ve tüm dünyayı yönetme gücü vardı. Ama bana baktığında, o kehribar gözlerde gördüğüm şey... o, dünyanın en büyük zayıflığıydı. Ve o zayıflık, bendim. ​Bana "zaafım" demesi... Bu, bir milyon dolarlık mücevherden daha değerliydi. Onun laneti bendim... Eğer ben onun ilk ve tek zaafıysam, oda benim son ve tek sığınağımdı Ve biliyordum ki, bir gün o zaafı için dünyayı yakarsa, ben o alevlerin içinde gülümseyerek yanacaktım. Not:Bu kitapta bol bol smut içerik olacak yani +18 sahneler, argo kelime küfür vb. şeyler ön planda. Rahatsız olanlar okumasın lütfen.
GEÇMİŞTEN GELEN SEN 1 | DÜZENLENİYOR  by kkubraaozell
49 parts Complete
"Vuslat Serisi'nin birinci kitabı" Hayattaki en büyük korkusu sevdiklerini kaybetmek olan çocuk ruhlu, kitap kurdu Erva. Ailesi ve sevdikleri için canını ortaya koyacak kadar cesur, gözü kara Başkomiser Kerem. Geçmişte başlayan, gelecekle şekillenen bir aşk hikayesi. ... Erva, kitap okumaya kendini kaptırdığı bir gün karşı komşusunu arkadaşı sanıp başkomiserleri kötüler. Karşısında, şaşkınlıkla onu dinleyen Başkomiser Kerem'se görür görmez aklını meşgul eden ela gözlü o şaşkın kızı unutamaz. Aklını meşgul eden elalar zamanla kalbini de meşgul edince Erva'yı sevdiğini anlar fakat Erva için işler karışıktır. Biri geçmişe, biri geleceğe bağlı iki aşığın hikâyesi... ... "İçe atılan duyguların patlaması büyük olur demiştin. Ben seni içimde o kadar çok büyüttüm ki Erva, patlamam da sana bağırarak seni sevdiğimi söylemem oldu." ... Kitapta belli başlı hatalar vardır ve düzenlemeye alınmıştır. Olumsuz eleştiri yapacakların okumaması önemle rica olunur. Wattpad'deki "Geçmişten Gelen Sen" isimli ilk kitaptır ve öyle kalacaktır. Kitabımın tüm hakları bana aittir. Kopyalanmasına hiçbir şekilde iznim yoktur. (Ç)alınması durumunda hukuken gerekli işlemler tarafımca yapılacaktır. Başlangıç tarihi: 21.01.2025 #din 1 (01.08.25) #islamiaşk 2 #başkomiser 10 #islami 5 #vuslat 3 #helalask 2 (04.08.25)
ÇOK SEVMEK YASAKLANMALI | Mahalle Hikâyesi by senemeevren
28 parts Ongoing
"Bir adam ile yara bandının hikâyesini hiç duydun mu?" diye sordum meraksız bir tonda. Çünkü anlatmak istediğim sıradan bir hikâye değildi, kendi yazdığım bir hikâyeydi. Yüzüne bakmadığım için ne tepki verdiğini görememiştim ama onu tanıdığım kadarıyla -bu da çok uzun bir zaman dilimine tekabül ediyordu- şu anda hafif çatık kaşlarıyla bana bakıyor olmalıydı. "Hayır," dediğinde sesinde bariz bir sorgu vardı. Onunla konuşmaktan kaçındığımı çok iyi bildiğinden onunla sözlü iletişime geçmiş olmama oldukça şaşırmıştı. "Bir gün bir adamın kolunda ufak bir yara açılmış." diye başladım çatallı sesimle konuşmaya. "Çok ufak bir yaramış ama, öyle hastaneye gitmesine gerek yokmuş. Küçük bir sıyrıkmış sadece." Kalbim acıyordu. Keşke bu şekilde gelmesiydi bana. Böyle gelmeseydi. Hafifçe yutkundum. "Bir yakınından yara bandı istemiş. Kapatmış yarasını o yara bandıyla. Kısa bir süre birlikte yaşamışlar mecburen. Birkaç gün içinde iyileşmiş adam ve kolundaki yara bandını bir an bile düşünmeden atmış çöpe. İhtiyacı olduğunda hemen sarıldığı yara bandından iyileştiğinde hemen kurtulmuş." Sustum, çünkü devamını getirmek zordu. Ona hayır demek çok zordu. Hafif ıslanmış gözlerimi tekrardan gözlerine çevirdiğimde onun hâlihazırda bana bakan gözleriyle karşılaştım. Gözlerinin içine bakarak devam ettim. "Olan da yara bandına olmuş. Temiz, tertemiz yaşamı bir çöpte sonlanmış. Çok zaman geçmiş, en sonunda biri bulup temizlemiş." Keyifsizce tebessüm ettim bir anlığına dolu dolu gözlerimle. Gözlerimdeki bakışları dudaklarıma düştü. "Eskisinden daha iyi, daha temiz görünüyormuş artık. Ama..." Gözlerimiz birleşti. "İçi paramparçaymış." "Dilara..." Bu gece ikinci kez kestim sözünü. "Ben yara bandının yaşadıklarını yaşamak istemiyorum."
Bordoya Karışan Aşk by pekbiafiliyalnizlik
30 parts Ongoing
Şarjörü doldurup atış kulaklığımı taktım. Karşımdaki hedefin kırmızı alanını delik deşik ederken rahatladığımı hissediyordum. Şarjördeki mermi bittiğinde atış kulaklığımı enseme indirip masanın üzerindeki mermilere uzandım. O sırada kulağıma dolan tok postal sesleri bana kimin geldiğini müjdeliyordu. Bir adamı yürüyüşünden tanıyor olmak garipti. Üsteğmen hala yanıma gelmemişti, merakla başımı geriye çevirdim. Arkamdaki masaya yaslanmış anlamlandıramadığım bakışlarla beni izliyordu. Bir eli yaslandığı masada, diğer eli de palaskasındaydı. Genelde omzuna asmaktan hoşlanmadığı bordo beresi ise tıpkı benimki gibi omzundaydı. Başımla kısa bir selam verip önüme döndüm. Tekrar pozisyon alıp hedefime odaklandım. Ben atış yaparken üsteğmen de yanımdaki alana girip atışa başlamıştı. Kavga eder gibiydik o an, kurşun seslerimiz ise sustuğumuz kelimelerimizi ifade ediyordu. İkimizin de kurşunları bitmişti, bakışlarımız birbirini bulduğunda yine o gizemli karaları karşıladı beni. Ben savaşmaya devam etmek ister gibi mermilere uzattım elimi, ama susmayı da beceremedim işte. ''Yurdunuzu arıyor gibisiniz üsteğmenim, gözleriniz sürekli bir arayışta sanki.'' Ona bir cevap hakkı tanımadan atış yapmaya başladım, silahımın tetiğine basmaya devam ederken yanımdaki adamın da pür dikkat beni izlediğini biliyordum. Son mermime de veda etmiştim. Başımı çevirdiğimde yine o bakışlara mahkum edildim. Aramızdaki birkaç adımlık mesafeyi sonlandırıp yanıma geldi, elini uzatıp atış kulaklığımı çıkardı. Aramızdaki tek engel o kulaklıkmış gibi biraz daha yaklaştı bana, gözlerime daha yakından baktı. ''Belki de yurdumu bulduğum için sürekli gözlerine bakıyorumdur teğmenim.'' Bordoya boyanırken aşka karışan iki yürekli askerin hikâyesi...
You may also like
Slide 1 of 19
Zora Sarıldık- KİTAP OLDU cover
ELZEM cover
Camdan İçeri Sızan cover
Mahallemizin Gavuru/ TAMAMLANDI cover
MALKOÇOĞLU cover
SEVDA KURŞUNU -Asena&Fırat- (TAMAMLANDI) cover
Karanlığın Tutsağı +18 cover
GEÇMİŞTEN GELEN SEN 1 | DÜZENLENİYOR  cover
Aşk'a Uçan Kanatlar cover
ÇOK SEVMEK YASAKLANMALI | Mahalle Hikâyesi cover
Esmer cover
SARRAF cover
Ölümün Kırmızı Çizgisi (18+) cover
İTİBAR PALASI cover
GÖLGE VE DANS VV cover
AYAZ GÜLÜ cover
BALLICA MAHALLESİ cover
Bordoya Karışan Aşk cover
Döneceksin Diye Söz Ver cover

Zora Sarıldık- KİTAP OLDU

78 parts Complete

Bordo Bereli cesur bir askerin ve başarılı bir doktorun hikâyesi... ''Halide sana deli gibi aşık!'' En yakın arkadaşım, sevdiğim adama sırrımızı söylerken, duvarın dibinde gizlice onları izliyordum. Tüm bedenim heyecan ve korkuyla titriyordu, Ali Deniz'in insanın içini üşüten sesini duyduğumda kalbim buz tutmuştu. "Şimdi git o arkadaşına söyle! Bin tane kalbim olsa birini bile ona vermem!"