Jungkook avucunda sıktığı küçük cam şişeyi titreyen elleriyle Taehyung'a gösterdi, "Bu şişeyi... hatırlıyor musunuz kralım?" Taehyung çenesini daha fazla sıkarak karşısında titreyen bedene bakmaya devam etti. Siyah saçlı çocuk mide bulantısını arka plana atmaya çalışıyor ve dizlerini sabit tutmaya çalışıyordu ama vücudu bu iki isteğine de ihanet ediyordu.
"Sanırım hatırlamıyorsunuz ben hatırlatayım size, bu şişeyi verirken 'Tanrı şahidim olsun ki benim yanımdayken gözlerinden bu minik şişeyi dolduracak kadar bile gözyaşı akıtmayacağım' demiştiniz" Jungkook derin bir nefes aldı ve kuruyan damağı için yutkundu. Mide bulantısı çok üst bir seviyeye ulaşmıştı, sadece vücudu değil gözbebekleri bile titriyordu artık. Bir an önce Taehyung'la ikisinin kokusunu taşıyan bu odadan çıkmak istiyordu. Taehyung'un sıkı çenesine ve karanlık gözlerine baktı ve son olarak ilerisini yada gerisini düşünmeden o can alıcı cümleyi kurdu,
"Sözünüzde durmadınız kralım, benim gözyaşlarım nehirleri doldurdu"
Elliot Jensen and Elliot Fintry have a lot in common. They share the same name, the same house, the same school, oh and they hate each other but, as they will quickly learn, there is a fine line between love and hate.