Biz onunla hiçbir zaman ne siyah kadar eski ne beyaz kadar yeniydik. ikisinden biri olmalıydık sonuçta. Griye yer veremezdim hayatımda. Belkide BİZ diye bir şey yoktu. Ona hiç bir zaman yakından bakamamışken, onun parfümü hiç bir zaman duyamamışken, ona hiçbir zaman dokunamamışken sevdim onu. Ona geri dönülmez ve kuşkusuz bir şekilde aşıktım ben. Satırlarım, kalemim onu çağırıyor. Her harfim onu istiyor. Yaralarım vardı benim. Yalnızca onun sarabileceği yaralarım vardı. Bu yüzden yaralarım hiç bir zaman kapanmadı. Kasıklarıma pamuk tohumları ektim. Kuzey lahitlerinin merkezinde Güneyde bir kadın ağlıyordu durmadan . Sanırım o kadın bendim... (Platonik bir aşkın doruklarını anlatan bir günlük yazısıdır)