9 yıl önce bazı olaylar yaşandı.
Bazıları en yakın arkadaşlarına ihanet etti,
bazıları birbirini yalanlarla aldattı,
bazıları büyük insanları kandırdı,
bazıları ağır yaralandı,
bazıları öldü,
bazıları kayboldu ve hiç bulunamadı,
bazılarıysa bu olaylar arasında kirlenen masum çocuklardı.
Merhaba. Ben Irmak ama yakınlarım bana Yağmur der ve bu hikaye beraber dans ettiğim yağmurun nasıl şiddetli bir fırtınaya dönüştüğünün hikayesi...
🔆
Aslında her şey onunla başladı. O zamana kadar hayatımda ufak tefek şeyler oluyordu fakat asıl başlangıç onun yeniden kendini bana göstermesiydi. Keşke yeniden ortaya çıkmasaydı ve beni bu kirli oyuna katmasaydı. Çünkü oyunda en çok şey kaybedenin kendi olacağından bihaberdi, bihaberdim.
Ben onunla beraber kendimi de yakmıştım. Biz zaten en başından birbirimiz için yaratılmamış, kaderlerimiz bir yazılmamıştı. Bu kadar ısrarın anlamı neydi bilmiyorum. Keşke en başından bıraksaydık da hikayemiz yıllar önceki, tatlı bir çocukluk aşkı olarak kalsaydı.
🔆
"Bu bir Milat, Kıyamet."
***
"Tatlı dile, güler yüze
Doyulur mu, doyulur mu?"
Sesli kahkahalar eşliğinde Neşet Babaya eşlik ediyordum, rakı bardağını kafama diktim ardından gözlerim karşı masaya kaydı. Dirseklerimi masaya yasladım, elimdeki rakı bardağını masaya indirdim usulca.
Geldiğimden beri bakışları bakışlarımdan ayrılmayan adama gülümsedim nazlı nazlı. Daha sakin ve yumuşak ve sessiz çıkmaya başladı sesim,
"Aşkınan bakışan göze
Doyulur mu, doyulur mu?"
Kollarını göğsünde bağlamış, bal gözlerin sahibi bana cürretkar bakışlarla bakmaya devam etti, bir ara dudağının köşesi kıvrılır gibi oldu yanımda oturan insanlar umurunda değildi o kendinden emindi. Geceyi onun kollarında bitireceğimden emindi.
***
Hikaye tamamen kurgudur. Gerçek olay ve kişilerle alakası yoktur.