" Ne vardı o kahve saçlarında ,
Beyaz teninde ,
teninde ki benlerde, " Diyerek devam ederdi Sinan , ya didemin çektiği acı izdiham...
"aile mi ?
Ne peki , Ne için çabalıyoruz. " derdi Baran hep...Baran'ı anlatacak kelime haznem yok o benim bu hayatta ki en iyi iyikim...Bazen kan bağı gerekmezmiş bunu öğretti...O benim kardeşim.
"Nereye kadar sinan nereye kadar , senden bir asır nefret edeceğim.Sana dokunduğum için bedenimi her zaman pis hissedeceğim.Çünkü sen o gece yoktun sinan.Sinan sen gittin , ben bittim."
Ya seks , ya temas? ya dokunmak eylemi...İnsan dokundukca hisseder hissettikçe sever...
Savaş ağa adlı hikayem ÇİLEM olarak değiştirilmiştir haberiniz olsun.
Bir de yeni okuyanlar için kitap olma ihtimali vardır. Şimdiden söylemek istiyorum.
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum...
"1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak sanması ile gideceksin."
Bunu diyen bir ağaya ne kadar güvenilir ki
Sevgiyi hiç tatmamış bir kız esir olduğu bir ağaya aşık olabilecek mi...
Kalbi kırıklarla dolu 22 yaşında genç bir kız ve Mardin'in aşiret ağası.
Berdele kurban gitmiş iki genç, iki deli yürek...
Her genç kızın hayaliydi beyaz atlı prens, peki ya bu sadece hayallerden ibaret ise.
Kuma kitabı değildir...
6 Eylül 2021
Telif hakları kesinlikle saklıdır.