_Bir süreliğine kitabın yazımına ara verdim._
~Bölüm sayısı gözünüzü korkutmasın. Çünkü bölümler kısa...:))~
Farklılığı yüzünden küçüklüğünden beri dışlanan fakat bunların hepsinin üstesinden gelebilen güçlü bir kız...
Yanlış zamanda yanlış yerde bulunarak, farklı bir dünyanın içine hapis olur.
Oradaki tuhaf varlıklardan kurtulabilmek için elinden geleni yapmaya çalışırken kazandığı dostluk ve düşmanlıklar ile kendi dünyasına tekrar dönebilmek için verdiği bir savaş mücadelesi...
-----
"Şimdi, hatırla..."
Hatırlamak? Ne hatırlamam gerekiyordu? Zihnim karmaşık düşüncelerle dolup taşıyordu. Ve o an, neredeyse istemsizce, farkında olmadan bir kelime fısıldadım:
"Amar..."
Hava aniden değişti. Derin bir sessizlik çöktü. Ve karşımda, hiçbir şekli olmayan bir gölge belirdi. Sanki karanlığın kendisi hayat bulmuş gibiydi.
Zihnimdeki ses, artık dışarıdan değil, tamamen içeriden yankılanıyordu:
"Amariel, beni hatırladın. Binlerce yıldır seni bekliyordum."
Şok içinde geri çekildim. Gözlerim dolmuştu, boğazımdaki düğümü çözmek istedim ama başaramadım. Bu neydi? Kimdi?
"Amar..." dedim tekrar, bu sefer kendi isteğimle. Sesin sahibini gördüğümü biliyordum, ama o ne bir insandı ne de tanıdığım herhangi bir şey.
Kalbim hızla atıyordu, gözlerim yanıyordu, dizlerimin bağı çözülüyordu. Ama o gölge, yavaşça benimle konuşmaya devam etti:
"Amariel, ben senin gölgende gizlenmiş olan gerçeğim...
Nadir kedi türlerinden biri olan pars, bir insan bedeni ile bütünleşmişti.
Pars Bera Sarkan.. Yarı insan yarı pars.
Koyu gri renginde yırtıcı gözlere ve keskin pençelere sahip olarak bir dönüşüm geçirse de özünde bir insandı. Türü gereği vahşi, insan karakterine göre ise sert bir yapısı olan bu pars, tıpkı ismi gibiydi.
Ve bu parsın önüne çıkan bir çift orman yeşili göz, tüm vahşi doğasını alt üst etmişti.
***
03.05.2022
Tüm hakları saklıdır!