Gece yarısı olmuştu. Ay ışığı, eski bir evin tozlu pencerelerinden süzülerek odanın köşelerine hüzünlü bir ışık saçıyordu. Genç adam, yatağında uykusuz bir halde dönüp duruyordu. Gözüne her kapattığında, zihninde beliren imgeler onu rahatsız ediyordu. Bu imgeler, kendisine ait olmayan ama bir o kadar da tanıdık gelen sahnelerdi.Bir savaş meydanı... Kılıçların çarpışma sesleri... Kadim bir tapınak... Ve bir kadının hüzünlü bakışları...Adam, aniden gözlerini açtı. Kalbi hızlıca çarpıyordu. "Yine aynı rüya," diye mırıldandı. Bu rüyalar, son birkaç aydır peşini bırakmıyordu. Sanki bir başka hayattan kesitler izliyordu. Peki ama bu nasıl mümkün olabilirdi?
"O çocuk hasta. Onu iyileştiremezsin, seni de hasta etmeden önce ondan uzaklaşmanı tavsiye ederim. Ya kendini kurtarırsın ya da onun seni yakmasına izin verirsin. Bu hikayede ikinizin kurtuluşuyla biten bir son yok."
[21052021]
@therubysjane