"Bıktım senin bu umursamaz tavrından," diyordu Elif, ilkinin yüzüne. "Yemin ederim böyle olsun istemedim. O kadın benim için hiçbir şey ifade etmiyor," diyordum ben. "Elif bir de ifade etsin, bir de ifade etsin... Sen bana sabır ver Allah'ım," dedi Elif, sinirden köpürerek. Ama ben onun ağzından çıkan ismimle takılıp gülümsüyordum.