O rakı gibi bir adamdı ben ise şarap gibi bir kadındım. Ve rakı gibi bir adama şarap gibi bir kadın yakışırdı. 🍷 Dudakları hafifçe yanlara kıvrılarak bana tatminkar bir bakış atarken arka tarafta duran içki bölümüne ilerlemiş ve sol tarafta duran şaraplardan birini almıştı. Hemen yan rafta duran bardakların içinden aldığı kadehe şarabı koyarak kadehi önüme iktirdiğinde kaşları çatma sırası bana gelmişti. Gözlerini bana dikmiş adama bakarak beni duyması için biraz yüksek sesle konuştum. "Ben şarap sevmem." Kurduğum cümleden sonra tek kaşını kaldıran barmen, tezgaha biraz yaslanarak yüzünü yüzüme yaklaştırdığında yutkunmadan edemedim. Elini uzatarak tezgahın altından çıkardığı rakı bardağı dikkatimi çekerken şaşırmadan edemedim. Daha önce bir barda rakı içen kimseyi görmemiştim.Elindeki rakı bardağını önümde içi şarap dolu kadehe vurarak dudaklarına götürürken tek bir cümle kurmuştu. "Şarap gibi kadınlara şarap içmek yakışır." Gülümsedim ve o gözlerimin içine bakarak rakısından bir yudum alırken cevap verdim. "Rakı gibi adamlara rakı içmenin yakıştığı gibi mi?" Öylece bana bakmaya başladığında bu sefer tezgaha doğru eğilen ben olmuştum. Şimdi rakı kokan nefesi yüzüme vuracak kadar yakındı yüzlerimiz. "Ben bir de şöyle bir rivayet duydum barmen bey, ne kadar doğru bilmem ama. Demişler ki; rakı gibi adamlara şarap gibi kadınlar yakışırmış. Söyle bakalım var mı bu cümlenin aslı astarı." "Cümle güzelmiş şarap, ama cevabı bende yok."