Aşk mıydı imkansız olan yoksa kişi miydi aşkı imkansız kılan? Sınır ülkelerde patlak veren savaşlar Türkiye'de de patlak verince herşey altüst olur. Ölümler göçler ve kayıp insanlar... Sevdiğinin eksikliğine yas tutmadan yurdundan ayrılanlar. Firuze Tutul. Aylardır ailesinden haber alamıyordu ve savaşın yoğun olduğu bölgeden kaçıp kaçamadıklarını bilmiyordu. Onlardan haber alamamak onu neredeyse delirtecek duruma getirdi ve tek çare ' tüm hastane personelinin hastaneden ayrılmaları yasaktır! ' kuralını çiğneyerek kaçmayı göze almasıdır. Yetimhanede büyümüş ve ülkesi için canını vermek için asker olmuş bir komutan. Patlak veren savaş ile savaşın ön sıralarında komutanlık yapan korkusuz bir adam. Binbaşı Fırat Karaçal. Ülkesini korumak ve düşman askerleri ülkesinden yok etmek isteyen sert ve korkusuz bir asker. Deliler olarak bilinen on kişilik askeri birliğe öncülük eden bir katliamcı. Aşk böyle bir ortamda onlar için imkansız ancak Binbaşı Fırat Karaçal bu aşkı daha da imkansız kılan en büyük engel. Bu aşk için bir serçe gibi çırpınan tek tarafın Firuze olması haksızlık mı? Ya da her hareketinde ve sözünde içten içe pişman olan Binbaşı mı haklı? " Öyle bir gülümse ki, gülüşünde kelebekler tutulsun. " " Anla artık beni onu affedemem, eğer affedersem... "All Rights Reserved
1 part