28 parts Ongoing "kül olduğum yerden"
Zaman, bana hiç ait olmayan bir hikâyeyi giydirdi. Üzerime oturmayan, bol gelen, kimi yerlerinden kan sızdıran bir hikâye. Ne zaman başladığını hatırlamıyorum ama bir gün, kendi sesimi duyamadığımı fark ettim. Gürültünün tam ortasında; ama tamamen sessizdim.
İçimde bir kadın vardı, susturulmuş. Kimi zaman aynalarda göz göze geldiğim, kimi zaman yok saydığım... En çok da çocuklarımı kucağıma aldığımda hissederdim onu. Ellerim onların saçlarında gezinirken, kendi saçlarım tel tel dökülüyordu. Ve ben farkında olmadan eksiliyordum; hem kendimden, hem düşlerimden.
Aşk sandığım şey, çoğu zaman bir sessizliğin içine gizlenmiş korkuydu. Ve o korkunun adı bazen "koca" oldu, bazen "aile", bazen de "alışkanlık". Bir kadının gözlerinin içiyle sustuğu yerden konuşmaya cesaretim yoktu henüz. Ama içimde biriken cümleler vardı; dökülmeyen, ama hiç susmayan.
Ben sevdiğimde terk edildim. Güvendiğimde yaralandım. En son evden kovulduğumda, fark ettim: Ben, hiç kimsenin kızı, karısı ya da gelini olmadığımda bile biriydim. Yıkıntının ortasında kalan biri değil; yıkıntıdan yeni bir şey inşa eden bir kadındım.
Bugün hala toz kalkıyor üzerimden. Ayaklarım yere basıyor ama yer hâlâ biraz sarsak. İki küçük el tutuyor ellerimi. Onlar için değil, onlarla birlikte yürüyorum artık. Ve her adımda biraz daha kendime yaklaşıyorum.