26 parts Ongoing MatureKoşarken omzumdan düşen çantayı elime alıp mahalleye girmiştim. Kan ter içinde kalmıştım, gözlerimden aktı akacak yaşlarla... Mahallenin sonuna geldiğimde ailesiyle vedalaşan adama takılmıştı gözlerim.
Gerçekti!
Söylenen her şey gerçekti!
Elimdeki çanta düşerken gözüm arabasının yanında duran valize takılmıştı. Ateş'e sarılan ablasının gözleri bana değdiğinde öfkeden kıpkırmızı olmuş hızla kardeşini itip bana doğru atılmıştı.
"Senin yüzünden gidiyor kardeşim!" Ne kadar kolaydı, başkalarını suçlamak. Ben o gün yaşamıştım, anlaşılmamayı, suçlanmayı. Benim hayattaki en büyük sorunum anlaşılmamaktı, hep bununla sınanacaktım belki de.
"Sen oradan burada eğlenirken benim kardeşim Irak'ta olacak. Sen sıcak evinde rahat rahat uyurken biz her akşam şehitler arasında adı var mı diye haber haber gezeceğiz." Ağlaması şiddetlenirken önüme düşmüştü. Bütün bedenim kasılırken ilk defa sevmenin ne kadar kötü olduğunu hissetmiştim. "Sen git, o gitmesin." diye hıçkırarak ağlarken. Gözlerim acıyla karşımdaki adamın ela gözlerine kaydı.
Bu saatten sonra ne seviyorum diyebilirdim, ne de gitme diyebilirdim.
Bu saatten sonra asker yolu beklerdim...
Sonunda kavuşamasam da...