Adım Leyal . Hayat, beni daima sınadı; baba özlemiyle büyüdüm, annemin bitmek bilmeyen evlilikleriyle sarsıldım. Annem, paranın ve rahat bir hayatın peşinde koşarken, beni geride bırakmayı seçti. Tam dört kez evlendi ve her seferinde başka bir yabancı aileye tutunmaya çalıştı. Ama ben... Ben hiçbirine ait olamadım, olmak da istemedim.
Son evliliğinde bizi başka bir güzergâha sürükledi. Arhan Yiğit'in amcasıyla evlendi ve bu evlilikle birlikte iki yabancı aile birleşti. Arhan Yiğit içinde volkanlar kaynayan biriydi. Babasını ve kız kardeşini bir trafik kazasında kaybetmiş, bu büyük acıyı kalbine gömmüş. Ama o acı orada kalmamıştı, beni hedef alıp. Her fırsatta beni kırmaya, canımı yakmaya çalıştı. Çünkü Yiğit, kendi trajedisini başkasına yüklemekten başka bir yol bulamadı.
Amcasının şımarık kızı Duru'yu öz kardeşi yerine koymuştu. Ama Duru, öyle biri değil... Şımarıklığı, kibri ve her istediğini elde etme hırsıyla etrafındaki herkesi etkisi altına alıyordu. Yiğit de onun oyunlarına kapıldı ve acısını benden çıkararak beni kırmaya başladı.
Duru, Yiğit için bir teselli, benim içinse bir sınav oldu. Onların birlikte kurdukları oyunların, bana verdikleri zararların ardında yalnızca daha güçlü bir Leyal ortaya çıktı.
Ama bu yolculuk sadece onların değil, benim hikâyemdi. Masum bir kız olabilirdim, ama Hiçbir şeyden umut beklemeden yürüdüğüm bu yolda, geçmişimin izleriyle başa çıkmaya çalıştım. Annemin hayatı boyunca peşinden koştuğu zenginlik benim umurumda bile değilken, kendi iç huzurumu bulmak için verdiğim mücadeleydi asıl mesele.
Bu hikâye, sadece bir hayat hikâyesi değil. Bu, herkesin kendi güzergâhını çizdiği, yolların kesiştiği bir hikâye. İntikam, sevgi, acı ve umutla dolu bir yolculuğun tam ortasında, kendi güzergâhımı bulmaya çalışıyorum.
Güzergâh, geçmişle yüzleşmenin