‘’ Sen beni aptal mı sanıyorsun ? ‘’ elleri tüm gücüyle boğazımı sıkarken nerede hata yaptığımı bulmaya çalışıyordum. O ya da bir başkası .. beni asla korkutamazdı . ‘’ neyden bahsettiğinizi bilmiyorum Bay Gideon ‘’ ses tellerim kopma pahasına da olsa görevini yerine getirebilmişti. Elleri boğazımı daha da sıkmaya başlarken , duvarın delici sertliğini bir kez daha kaburgalarımda hissettim. ‘’ senin kim olduğunu bulamayacağımı mı sandın ? ‘’ boğazımdaki elleri esir aldığı yerleri terkederken küçük bir kahkaha attı. Bu olmamalıydı .. ilk görevimden başarısızlığa uğramış olamazdım değil mi ? ‘’ lanet olsun , neyden bahsettiğinizi bilmiyorum bile ! ‘’ güçlükle bağırdığımda sakince konuşmaya devam etti. ‘’ hadi ama April , ajanların bu kadar salak olmadığını ikimizde biliyoruz .. ‘’ iğrenç sırıtışı yüzüne yayılırken beynim buradan kaçma planları yapıyordu. Kesinlikle buradan çıkış yolu olmalıydı.İki metre ötedeki yangın tüpünü görünce içimdeki April sinsice gülümsedi. Sağ ayağımla bedenimin etrafında dönüp yangın tüpünün birkaç santim gerisine zıpladım. Çevik bir hareketle tüpü alıp arkamdan beni yakalamaya çalışan seluite fırlattım. Ağzından dökülen küfürler bana hedefimi tam on ikiden vurduğumu müjdeliyor gibiydi. Ben .. asla başarısızlığa uğramazdım. Sessizlik ve karanlığın hüküm sürdüğü bu lanet yerden çıkabilmek için tüm gücümle koştum. Kafamın iki santim ötesinde hissettiğim tetik sesi beni karanlığın en derin yerine çivilemişti. ‘’ Bir yere mi gidiyorsun April ? ‘’ içimdeki April tonlarca küfür savururken korkuma yenik düşmeden delici bakışlarımı karanlık yüzüne çevirdim. Ondan korkmadığımı biliyor olmalıydı. Yüzündeki milyonlarca kas gerilirken kaşlarını çattı. ‘’ sen nasıl bir insansın böyle ? ‘’ içimdekiAll Rights Reserved
1 part